4 Mayıs 2018 Cuma

Bir ‘sevgili’ diyar: Arnavutluk


Doğa sporları, deniz turizmi ile Arnavutluk, size Avrupa’da aradığınız her şeyi sunuyor. Üstelik daha hesaplı… Tarihsel dokusu, çok kültürlü yapısı ile Arnavutluk, Balkanlar’ın orta yerinde bir huzur adresi… Biz aşk ile gittik, sizi de aşk için davet ediyor. Bizden söylemesi…
Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Mutluluk Destinasyonu bu defa, ata yurdumuz Arnavutluk’un kapılarını aralıyor. Türk Hava Yolları’nın TK1078 sefer sayılı uçağı ile İstanbul’dan Tiran’a gidiyoruz. Yeşilin her tonunu içinde barındıran doğası, uzun sahilleri, leziz yemekleri ile Adriyatik Denizi ile İyonya Denizi’nin kıyısındaki bir düş ülkesi Arnavutluk’tayız. Bir Albanita ile, yani ‘Arnavut kızı’ ile onun ülkesini gezme heyecanı, mutluluğu yaşarken; ister istemez tarihsel geçmişinden öte, siz de bir aidiyet hissediyorsunuz buraya.

Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Karadağ, Sırbistan, Makedonya ve Yunanistan’ın ortasında bir ‘Güney Avrupa’ ülkesine götürüyoruz sizi... Ülkenin kuzey tarafı alpler, yeşillik ve doğa; güney kısmı ise kıyı, deniz ve kumsal…

Rinas Havalimanı’na ayak basar basmaz, ‘kızıl’ renkli bir zemin üzerine “çift başlı kartal” figürlü bayrak; SSCB, Çin ve Kuzey Kore’ye ait olumsuz hatıraları anımsatıyor bilinç altında… Haksız da sayılmıyorum; çünkü… ‘Çift başlı kartal’ motifi, her ne kadar bu toprakların kökü olan Illyrialılar’dan geliyor olsa da onu kızıl bir zemin üzerine kondurmak ‘sosyalist’ bir iç güdü… Zira Arnavutluk, SSCB etkisi ve işgali altına girmeden ‘sosyalist’ olan tek Balkan ülkesi…

Tiran’daki İskender Meydanı’nda yer alan Ethem Bey Camii’nin küçüklüğü ile st. Procopius Kilisesi’nin büyüklüğü, Arnavutlar’ın etkileşimini aynı kare içinde kadrajlıyor. Müslüman nüfusun ağırlıkta olduğu Arnavutluk’ta Ortodoks ve Katolik Kiliseleri’ne mensup Hristiyanlar da yaşıyor. İki din arası evlilikler, bazı bölgelerde “kural” olarak yaşanıyor. Ancak din algıları keskin değil; burada yaşayanlar için din aslında ‘Arnavutluk’tur.’
Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Arnavutluk seyahati, size sadece Arnavutları değil; eski Türkleri, Yunanlıları ve İtalyanları da ‘tanıma’ olanağı sağlıyor. Antik kalıntılar, camiler, kaleler, manastırlar, katedraller; Bizans, Roma ve Osmanlı imparatorluklarına dair doyumsuz bir tarih sunuyor. Seyahat boyunca Arnavutluk’un çok kültürlü tarihi yapısı içinde kayboluyorsunuz. Yüksek mimari özellikler taşıyan eşsiz güzellikteki tarihi yapıların örneklerine çoğunlukla başkent Tiran’da rastlıyorsunuz.
İtalyan sanatçıların tasarladığı Tiran; doğal parkları, tarihi müzeleri, gurme restoranları, alışveriş mekanları ile modern bir şehir görünümü veriyor misafirlerine…
Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Neredeyse her köşe başında ‘kumarhane’ bulunan başkent, eğlencesine düşkün insanların buluşma adresi… Gece hayatı özellikle eski başkent Durres ve yeni başkent Tiran’da canlı ve renkli... Arnavutlar geceleri en iyi şekilde giyinerek, hiçbir şey yapamasa dahi caddelerde yürümeyi seviyor. Yol boyu Slav, İtalyan ve Yunan karışımı birbirinden güzel ‘Arnavut hanımlar’ arz-ı endam ediyor. Sizin de aklınız, başınızı terk ediyor. Bu yüzden ‘çift’ olarak gitmemekte fayda olabilir. 

Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Tiran ve Durres arası mutlaka ‘tren yolculuğu’ yapın, mutluluk ile nostalji kalsın hafızanızda… Ayrıca ‘şüpheli’ sayıdaki fazlalığıyla Arnavutluk, belki de Almanya’da bu kadar fazla bulunması zor olabilecek, devasa bir Mercedes galerisi… Otoyol kenarlarında tavşan satan çocuklarıyla, adım başı ‘lavazh’ yani araba yıkama merkezleri ile köpüklü bir ülke… Dikkat çekici bir başka ayrıntı; trafik ışıkları ‘yok’ denecek kadar az, köprüler de sınırlı sayıda bulunuyor. Her büyük şehirdeki gibi, Tiran’da da ‘trafik’ bir çile… 7 km. mesafe bazen bir saatte kat edilebiliyor. Tiran’da ‘Bu kadar fazla kötü şoför nasıl bir araya gelmiş’ diye de düşünebilirsiniz. Zira şoför değil, akrobatların yol boyunca her türlü akıl almaz manevra yaptığına şahit olabilirsiniz. Ki; yollarda trafik kazalarında ölenlerin ‘büstleri’ de dikkat çekiyor, belki farkındalık için… Ölüm bir sahne olarak otoyol kenarlarında sergileniyor adeta.
Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Coğrafi konumu dolayısıyla dikkat çekici derecede yüksek güneş ışığına sahip olan Arnavutluk’ta insanların mutluluk eşiği doğal seviyesinde, doğayla irtibatlı... Geniş yeşil alanları ile Arnavutluk Alpleri’nde mutlaka doğa yürüyüşleri yapın; çünkü tabiat ve yeşillik arayanlar için burası ideal bir toprak bütünü… 

Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Olası nükleer saldırılar için sığınak olarak yapılmış Bunk’er Art, saat kulesi ve opera binası da dönüş bileti tarihi gelmeden uğramanız gereken duraklardan… Akrofobiniz yoksa eğer, Dajti Dağı’nda bin 615 metre yükseklikte teleferik deneyimi yaşamak da tabiat güzelliklerini farklı açıdan sunacak, Tiran’a tepeden bakma imkânı bulacaksınız.

Başkent Tiran ve 11 büyükşehir, 24 kent, 61 semt ile yönetilen Arnavutluk’ta İşkodra; ekonomi, eğitim, sanayi ve kültür merkezi; ‘kale’ demek olan Elbasan, tarihi bir şehir, arkeolojik kazılar ile açık hava müzesi gibi, Durres ise bir sahil ve liman kenti olarak öne çıkıyor. Buradan İtalya’ya ticari ve turistik seferler düzenleniyor.

İşkodra’da aynı adlı nehir kıyısındaki
Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
resort ve kamp merkezlerinde yeşil ve mavi tonlarına doyuyorsunuz.
Sığ suları, çam ormanları ve uzun kumsallarıyla meşhur olmuş cömert bir tatil beldesi… Elbasan’da ‘trekking ve dağcılık’ yapılabilir. Kartallar’ın diyarında, hem temiz havanın hem de huzurun keyfine varacaksınız. Dağların hikâyesini de insanından dinleyebilir, yaşanmışlığına kaçınılmaz olarak hayranlık duyabilirsiniz.

Avrupa’nın deniz turizmi zenginliği yüzünden plajları gözden kaçırılmış Arnavutluk’un sahilleri ve kıyı şeridini de keşfetmeyi unutmayın. Berrak ve durgun sularıyla, tertemiz kumsalları ile Arnavutluk’un, kesinlikle Avrupa’nın en güzel plajlarına sahip olduğunu fark edeceksiniz.
Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu

Bizans, Roma ve Osmanlı etkisiyle tarihi bir mozaik oluşturan Arnavutluk, el değmemiş doğal güzelliklere de sahip… Tarihi dokusu korunmuş bir eski çağ ülkesi Arnavutluk’ta zaman bir asır geriye gidiyor. Mesela Berat şehrindeki beyaz evler, Osmanlı’nın mimari yorumu olarak gösterilebilir.

Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Buradaki Osum Nehri’nin ışıltısı, Berat Kalesi’ndeki gün batımı sevgiliniz ile unutulmaz bir romantizm yaşatacak. Beyaz şehrin kale tarafında arabalara izin veriliyor, zaten cafe ve restoranlar da bu kıyıda… Ancak Gorica Köprüsü ile Osum Nehri’ni geçince büyüleyici yerleşim yeri başlıyor, burada ise araç trafiği yasak… Taşların şehrindeki bu güzelliği, ‘egzoz dumanı’ ile kirletmek haksızlık olurdu zaten. UNESCO’nun ‘bin pencereli şehir’ olarak adlandırılan burayı, Dünya Mirası Listesi’nde kabul etmesini hak ediyor. Nehrin bir yakası Müslüman diğer yakası ise Hristiyan köyü olması dolayısıyla, ilgi çekici bir destinasyon sunuyor. Berat şehri, bu topraklardaki bir zamanın ihtişamlı imparatorluğu Illyria Krallığı’nın da ‘merkezi kalesi’ olma özelliği taşıyor.

Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Arnavutlar’da kahvaltı kültürü zayıf… Burada günlük ilk öğün, öğleden sonra başlıyor; sabah ise çoğunlukla, ince çekilmiş kahve ile köpürtülmüş süt Macchiato içerek geçiştiriliyor.Elbasan tava’ bir Arnavut yemeği, zaten bu ülkenin mutfağında etli yemekler meşhur... Avrupa’nın en eski şarap üreticisi Arnavutluk’ta, gözlerinde kendinizi gördüğünüz biriyle, bir kadeh içmeden günü uğurlamayın. Doğu ve Batı kültürlerinin birlikteliğinden doğan Arnavut mutfağı, daha çok Akdeniz etkisinde… Berat şehrindeki ödüllü zeytinleri, ıspanaklı böreği, tulumba tatlıları ile Arnavut lezzetleri, gözünüz ve midenize hitap ediyor.
Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Bu arada ne Arnavut ciğeri ne Arnavut taşının ‘Arnavutluk’ ile bir ilgisi var. Albanita’nın yalancısıyım. Öyle söyledi. “İhtimâl Dersaadet’te Arnavut olan bir aşçıbaşı tarafından yapılan yemek, onun etnik aidiyeti ile bugünlere uzanıyor. Taş meselesi ise eskiden yol döşemelerinde Arnavutlar’ın ustalığından ileri gelmektedir” diye yorumladık kendi aramızda...
Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Ülkede çok sayıda ‘kartal yuvası’ olması dolayısıyla Arnavutlar, kendilerine “Kartal’ın oğlu” diyor. Ancak öyle ‘cinsiyetçilik’ mavraları ile oturduğunuz yerde sarsılmayın. Çünkü burası, özgürlüklerin ve eşitliğin çatısı… Polislerin bir kısmının silah taşımadığı ‘barışçı’ bir ülke... Sakin ve huzurlu bir dünya… Müstağni insanların toprakları… Yaşlıların bile iki dil konuştuğu Arnavutluk’ta insanlar, ‘İngilizce, İtalyanca, Rumca, Türkçe, Fransızca, Almanca, Sırpça, Rumence’ gibi zengin bir dil skalasına sahip. Bu arada Arnavutluk’ta başınızı sağ ve sol tarafa salladığınızda, bir şey onayladığınız; öne arkaya salladığınızda ise ‘itiraz’ ettiğinizin düşünüldüğünü şaşkınlıkla öğrendik.
Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
Adriyatik kıyısındaki ülke, dağları, el değmemiş tabiatı, fantastik doğa etkinlikleri ile tercih sebebi olabilir. Göller ve akarsuları ile milli parkları görülmeye değer. Tarihi yapıları ve eski kentleri korumayı başarmış vefalı insanların ülkesi Arnavutluk. Koşullar mükemmel olmasa da Arnavutluk kanaatkâr ve mütevazı bir ülke… Sıcacık bir ortam için, güler yüzlü, ilgili insanları dolayısıyla, istila edilmemiş doğallığı sayesinde, bozulmamışlığın meskeni olarak, leziz yemekleri, uygun fiyatları ile Arnavutluk’u size de tavsiye ediyoruz. Bizim için de gidin, görün, gezin…

Sığınak bunker’lerden, “aşk odalarına”

  Arnavutluk; diktatör Enver Hoca’nın Komünizm rejimiyle 40 yıl, baskıyla dış dünyadan kopuk, kapalı duvarlar altında yönetilince Avrupa’nın da görece gerisinde kalmış. Bu dönemde ülkenin her yerine ‘bunker’ korunak veya korugan denilen askeri mevziler inşa edilmiş. Tank saldırılarına dayanıklı olduğu söylenen beton koruganlar, Arnavutluk toprakları içinde 800 bin adet olduğu ifade ediliyor. Dikta rejimi geride kaldı; artık turistik amaç ile değerlendirilen koruganlar, gençlerin de baş başa kalmak için sığınağı denilebilir. Zaman içinde çoğu kaldırılmış olsa da bazıları internet cafe, bazıları dövme salonu, kimisi çöp kutusu, kimisi tuvalet olarak değerlendiriliyor.

Askeri taktik hata, kayıp ve ‘küçümseme’

 
435 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesinde kalan Adriyatik ülkesi Arnavutluk’un; Batı Trakya, Bulgarlar ve Makedonya, Yunanlılar tarafından işgal edilince merkezi yönetim ile bağları kopmuş. Aslında Arnavutluk, dönemin Türkiye’sinden ayrılmayı hiç istememiş. Bu şekilde bir ‘strateji hatası’ ile elden çıkan bölgeyi, bir devlet olarak ‘Arnavutya veya Arnavutistan’ gibi gerçek bir ülke ismi yerine, o günkü politikalar gereği, aslında küçümsemek için “Arnavutluk” diye alçaltıcı ifade kullanılmış. Hâl böyle olunca; Osmanlı’dan ayrılmak istemeyen, askeri taktik hata ile kopmak zorunda kalan Arnavutlar ile Türkler arasına zamanla, ‘isim’ tamlaması yüzünden soğukluk ve uzaklık girmiştir.

Arnavutluk bizimdir, biz Arnavutluk’un

 
Arnavutluk/Mutluluk Destinasyonu
1913’te Bükreş Antlaşması ile Osmanlılar’dan kopan Arnavutluk, 1385’teki Savra Savaşı ile Türkleşmişti. Arnavutlar, Boşnaklar’la beraber, Balkan halkları arasında Osmanlı egemenliğinde “Müslümanlığı” seçen istisnalardan kabul ediliyor. Buna mukabil Köprülüler ve Kavalalılar gibi Arnavut aileleri, imparatorlukta kritik görevlere getirilmiş, ‘sadrazamlık’ makamına kadar yükseltilmişti. İtalyan etkisi altındaki küçük ülke, sınır komşuları Yunanlılar, Sırplar ve Makedonlar’la sorunlar yaşamakta... Yüzde 90’a varan bir Arnavut nüfusa hâkim Kosova, ‘Kıbrıs’ Türkiye için her ne ise Arnavutluk için odur. Arnavutluk bize benzer, biz Arnavutluk’a… Siyasi sorunlarımız, uluslararası problemlerimiz gibi…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder