28 Nisan 2018 Cumartesi

Tarihte yolculuk ‘Cumalıkızık’

  İflâh olmaz bir maziperest ve doğa tutkunuysanız eğer, siz şöyle buyurun… Dev yapılardan göz gözü görmezken, ufuk çizgisinin kaybolduğu gri günlerde Cumalıkızık Köyü sizlere, yeşillikler içinde birkaç yüzyıl önceki ‘huzurlu konakları’ vaad ediyor. Ne dersiniz?

Cumalıkızık/Bursa/Mutluluk Destinasyonu
Gölyazı’dan sonraki ‘mutluluk’ durağımız Uludağ’ın eteklerindeki Cumalıkızık... Bursa’nın Nilüfer ilçesinden Yıldırım ilçesine geçtiğimizde, 64 kilometre arasında Türkiye’nin prototipi ile karşılaştık. Hemen başta not düşelim; geride bıraktığımız balıkçı kasabasında ‘özgürlük ve yakınlık’ ile ağırlanırken; yeşillik ve doğanın içindeki yeni adresimizde ise “disiplin ve mesafe” hissettik.
Cumalıkızık/Bursa/Mutluluk Destinasyonu
  Çoğunlukla 3 katlı ahşap evlerde, cumbalı ve kafesli pencereler dikkat çekiyor, bazılarında mevcut olan asma katlar depo, kiler olarak değerlendiriliyor. Evlerin mutlaka bir avlu kısmı var ve dış dünya ile bağı çevrelenmiş burası, ‘bir mahremiyet’ taşıyor. Hanelere giriş, sokakta akan hayat ile doğrudan irtibatlı değil; bu iç avludan geçerek ancak mümkün olabiliyor. Cumalıkızık Köyü’ne hoş geldiniz. Şimdiki takvimden 7 asır geriye doğru sarıldı, zaman makinesi; bu doğal film platosunda…
Cumalıkızık/Bursa/Mutluluk Destinasyonu
  Cumalıkızık’da listelenemeyecek, göz alıcı birçok güzellik var. Osmanlı’nın sivil mimarisinin en görkemli örneklerine burada tanık olabilirsiniz. Ancak ayrıntılar, başka güzellikler de barındırıyor. Mesela ahşap kapı kulpları, birbirinden güzel tokmaklar ve demir dövmelerden oluşuyor. Cumalıkızık’ta sadece kapı tokmaklarını fotoğraflayıp, geniş bir koleksiyon oluşturmak da mümkün… Buraya her gelişinizde yeni bir şey keşfedebilir, her an başka sürpriz ile karşılaşabilirsiniz. 
  Yüzyıllar boyu sadece yaşanmışlıklarını, Arnavut taşlarını kimlerin adımladığını düşünseniz de içiniz titriyor. Kerpiç evlerin duvarlarına sinmiş sevdalıların gözyaşlarının bıraktığı hüzünler, yeni doğan çocukların gözyaşları, asırlar önce hayatlarını kaybedenlerin kalanlarının metanet ile ‘ölümü’ karşılayıp içine akıttığı gözyaşları… Evlerden sokağa akıyor eski insanların yaşadıkları, yaşayamadıkları; yerdeki taşlarda havayla karışıp buhar oluyor hisseden için ‘hatıralar’ ve az sonra gökyüzünden yağmur olup dökülüyor Cumalıkızık Köyü’nün misafirlerinin başından aşağı...
Cumalıkızık/Bursa/Mutluluk Destinasyonu
   Ihlamur kokuları altında doğanın kollarında dinginleşirken, Uludağ’ın dik etekleri ve vadileri arasında sıkışıp kalmış, bu yüzden de ‘yağışlı havası’ ile Cumalıkızık Köyü sizi içinize, varlık özünüze döndürüyor. Bir tarafta ise taş ocakta pişirilen köy ekmeğinin kokusu, ahşap pencereden odaya sızıyor.
  Eski tarihlerden kalma antika köydeki evlerin ısınma ihtiyacı ocaklarla sağlanıyor. Alaturka kiremitten çatıları, geniş saçakları ile Cumalıkızık’taki yapılar; ağaç, kerpiç ve çamurdan müteşekkil ‘doğal güzellik’ sunuyor. Klasik, sadelik ve nostalji değeri, burada her metrekarede hissediliyor. UNESCO da bunun farkında olarak, temmuz 2014 itibariyle en eski Osmanlı köyü, Cumalıkızık’ı Dünya Mirası Listesi’ne dahil ederek “koruma” altına aldı.
  Kültür varlıkları bir yana, doğal varlıkları ile de Cumalıkızık farklı bir deneyim yaşatıyor misafirlerine… Öyle ki; Uludağ’ın tepelerinden köyün sokaklarına salına salına, gürül gürül akan Deliçay, başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz, hayatın durmaksızın akışını, sonsuzluğu, insan ömrünün gelip geçiciliğini temsil ediyor tarih ve tabiatın kaynaştığı bu diyarda...

Bizans İmparatorluğu’ndan, yaklaşık 700 yıl önce Osmanlı Beyliği’ne geçen bu topraklar, size sadakât, vefa da gösteriyor. Çünkü tam 8 asır önce inşa edilmiş bir kilise hâlâ varlığını sürdürmekte… Öte yandan Hamamlıkızık, Derekızık, Fidyekızık ve Değirmenlikızık gibi çevre köylerin, Müslümanlığın hususiyet atfettiği ‘Cuma günü’ toplanıp namazlarını kıldığı buraya, bu sebepten “Cumalıkızık” denildiği rivayet ediliyor.
  Köy hamamı, Cumalıkızık’ın her metre karesi gibi orijinallik taşırken; ahşap revaklı camisi, Selçuklu izleri hissettiren kubbesi ile 350 yaşındaki kare biçimli bu mescid, Osmanlılar’ın mütevazılığının numunesi adeta… Tarihi mezarlıkta, bizden öncekilerin ölülerine saygısını, ölenlerin yaşamdaki statülerini mezar taşlarından fark edebilir; dolayısıyla farklı bir tecrübe de edinebilirsiniz.
Cumalıkızık/Bursa/Mutluluk Destinasyonu
Burada görüntü kirliliğine asla yer yok. Şimdiki zamandan çıkıp, geçmiş zamanın orta yerine düşüyorsunuz rengârenk otantik yapılar arasında dolanırken… Taş döşemeli dar sokaklarda adım atmak cambazlık istese de, modern zamandan bıkanların, kaybedilen masumiyetin peşinde büyük keyif alacağı bu yürüyüşlerde, hemen iki üç köpek yanı başınızda bitiyor, “rehberlik” için... Tahmini 300 kadar ev ve 10’larca sokak arasında siz, çağlar arasında geçiş yaparken; onlar da hiç usanmadan sizinle duruyor, bazen biraz ileri gidiyor, kimi zaman geride kalıyor; ancak hiçbir zaman göz temasını kaybetmiyor, adeta konuk olduğunuz bu yerde, güvenliğinizi sağlıyor.
  Birbirinden leziz marmelatları, tadını hayatınız boyunca unutamayacağınız turşu karışımları, çeşit çeşit peynirleri, her şeyi doğal ve sağlıklı organik sebzeleri, bölgesel ürünleri, mükemmel çay kokusu için Cumalıkızık’a sadece ‘kahvaltı’ desek; bu güzelliği büyüterek haksızlık etmiş sayılmayız, belki az söylemiş bile olabiliriz. Burada kahvaltı, öğün doldurmak değil; saat alan müthiş bir ritüel...



Nerede Kalınır?

  Cumalıkızık’a popülerlik kazandıran ‘Kınalı Kar’ dizisinin çekildiği Bulanlar Konağı, “konaklamak” için öncelikli adres olabilir. Güler yüzlü hizmeti, temiz odaları, tarihi yapısıyla burası, sizi tabiat ile iç içe bir deneyim yaşamaya, ağaçların arasında doğanın sesini dinlemeye çağırıyor. Küçük meydandaki pazar yerinden el yapımı marmelat, turşu karışımları, taze meyve, bitki çayları veya hatıra ürünleri almayı unutmayın.



Aşkın doğduğu yer

  ‘Kızık’ tamlaması ile isimlendirilen 5 ayrı köy kümesinin ‘yerleşim yeri’ olmasına dair anlatılan en popüler efsane şöyle… Selçuklular Dönemi’nin son padişahı, Osmanlılar’ın babası Ertuğrul Gazi’den, “Kızıklar” yurt ister. Tokat dolaylarında yaşayan Oğuz boyu olan bu aşiretin toprak talebine, Karakeçililer karşı çıkar. Ertuğrul Gazi, iki soylu aile arasındaki dostluğu sağlamak için Kızıklar’dan 7 genç erkeği, Karakeçililer’den 7 güzel kız ile evlendirirken; “düğün hediyesi” olarak da o dönemdeki adıyla Keşiş Dağı, yani Uludağ’ın eteklerindeki bugünkü toprakları verir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder