feribot etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
feribot etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Kasım 2019 Cumartesi

Meşe palamutlarının çatı olduğu köy: Odunluk

Kalabalık şehirdekilerin ruhunu emer gökdelenler. Kocaman yollardaki sıkışık trafikte ömür tüketilir. Beton yığınları, insan kabalığı, metropol gürültüsü duyguları çürütür. Her şeyi kaybedebilirsin buralarda…

Odunluk - Mutluluk Destinasyonu
Kalpleri ölmüş insanların, leş kokuları arkalarından gelir sokaklarda… Milyonluk nüfusları ile ‘küçük ülkeler’ gibi büyük şehirler adeta bataklıktır. Kirli paçavralar misali bedenler asılı durur tıkış tıkış toplu taşıma araçlarında… Gülmeyi bilmeyenler bitmek bilmez bir telaşla koştururlar, başları ayaklarına bakar, göğü unutmuşçasına…
Odunluk - Mutluluk Destinasyonu
Yalnızlıktır şehir hayatı, herkes kendi kara bulutlarını başında taşır. Cebinde 5-10 Lira parası, hiçbir zaman doyurulmamış midesi ile köşeyi dönmenin peşindekiler, kurulmuş bir robot gibi aynı kaos içinde rutin bir çile sürer; adına ‘büyük şehir’ dedikleri…

Zaman öğüten keşmekeş daire dışında, kilometrelerce ötede; ıssızlık eskizleri yaşanır. Dingin bir yaşam sürülür. Huzur, kapıları dolaşır. Buralarda herkes aynı saatte uyur, aynı saatte uyanır. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren eğlence yoktur. Akşam olduğunda kasaba karanlığa gömülür, sokaklarda sadece doğanın hışırtısı, ağustos böceklerinin sesi duyulur.
Odunluk - Mutluluk Destinasyonu
Küçük bir balıkçı kasabası “Odunluk.” İsmi civardaki meşe palamutlarından geliyor. Odunluk’un doğal bitki örtüsü, meşe palamudu ağaçları çünkü… Albanita’nın “Biraz gezsek mi” teklifiyle çıkılan yollarda keşfedildi Odunluk. Çanakkale’nin 65 kilometre dışındaki Cennet’in geçiş kapısında huzur topladı Albanita ve Bordolu Çocuk, birkaç saatliğine. Mutluluk Destinasyonu bu hafta; antik çağların izlerini taşıyan, Persler’in, Romalılar’ın, Bizans’ın, Osmanlılar’ın geçit töreni yaptığı Odunluk’ta mola veriyor.
Odunluk - Mutluluk Destinasyonu
Zeytinlik ve çam ağaçları ile çepeçevre çevrelenmiş Odunluk’taki küçük meydanda, birkaç restoran, çay bahçeleri, pub’lar, eski bir bakkal, dondurmacı sıralanıyor. Doğal olan her şey burada adeta. 41 yıldır aynı yerde milyonlarca insan gören Metin Usta’nın dondurmaları da onlardan biri... 40 çeşit dondurmasının lezzeti, tamamen doğal keçi sütü ile yapılmasından geliyor; ancak güler yüzünün gölgesinde kalıyor.

3 kilometre uzunluğundaki kumsal, fotoğrafçıların açık hava stüdyosu adeta.

Albanita ve Bordolu Çocuk, ikindi vakti taze deniz ürünleri ile buz gibi içeceklerini yudumlarken; eşsiz manzara onlara eşlik ediyor. Albanita iyiyse, hiçbir şey kötü olamaz çünkü. Bir taraftan midye dolma veren Bordolu Çocuk, ardından çatalına taktığı karidesi uzatıyor aşkla Albanita’ya. Biri köfte, diğeri balık yiyor. O sırada ilk mutluluklarını albümlerde saklamak için gelinlik ve damatlık ile bir çift geliyor, etraflarında üçüncü sınıf düğün fotoğrafçısı…

Kusursuz olmasına özen gösterilen, hayallerdeki ‘kar beyazı’ gelinlik ile incecik kumlara yatırılıyor gelin hanım, ardından denize girmesi isteniyor. Uysal bir kabûl ile her söyleneni tartışmasız yapan kızcağız, çekim sonunda çamur içinde kalırken; damat ise kadının fotoğrafçılara göstermediği kaprisini kenarda kan ter içinde sabırla çekiyor.
Odunluk - Mutluluk Destinasyonu
Bu esnada Bordolu Çocuk, bir parça kalamar keserek tarator sosuna bandırıp Albanita’ya ikram ederken; “Deniz kadar derin sana sevgim. Sana ne kadar versem, o kadar çoğalıyor bende kalan… Sonsuz çünkü ikisi de” diyor. Derinlerden Türkçe sözleri ile Rum ezgileri, Rumca sözleri ile Türk müzikleri, mavi beyaz tahta sandalye ve masaları dolaşıyor. Masmavi denizin üzerinden martılar geçiyor, bir serçe sofraya konuyor, ayakucuna dost canlısı iki köpek oturuyor. Yemeklerini paylaşan Bordolu Çocuk ve Albanita’yı uğurlayana kadar minnet ile yanlarından ayrılmıyor sadakât dolu köpek, sabırla onları bekliyor.
Odunluk - Mutluluk Destinasyonu
“Başka bir isteğiniz var mı” diye yokladığı masada genç garson, tarihi iskele için ‘Meşe palamutlarını dünyaya ihraç etmek üzere inşa edilmiş’ diyor. Albanita ile Bordolu Çocuk, ihraç edilecek meşe palamutlarının saklandığı geçmiş yıllardan hatıra taş depoların, bugün artık pazar yeri ve ‘Taş Konak’ adıyla konaklama için değerlendirildiğini, birçoğunun terk edilse dahi üzerlerine hatıralar sinmiş olarak hâlâ eski günlerindeki gibi durduğunu fark etmişti yolun başında.

Bozcaada-Geyikli arası seferler yapan arabalı feribot, geçmişte Odunluk’tan kalkıyormuş. Ancak bir fark ile… “Buradaki küçük iskele, Bozcaada’nın eski geçiş güzergâhı… Eskiden balıkçı tekneleri ile Bozcaada’ya ancak birkaç araba taşınabiliyormuş” diyor genç garson. 

Lodos çıktığında, adeta bir çarşaf gibi gerilen Ege Denizi kıyısında el ele, sarmaş dolaş yürüyüş yapan Albanita ve Bordolu Çocuk, ılık rüzgârın saçlarından geçişini hissediyor. Akşam olmak üzereyken güneş, Bozcaada’nın sırtlarından çekiliyor; Odunluk İskelesi’nde balık tutanlar eşsiz bir güzellik sunuyor bu arada. Huzur ve sevgi, Albanita ile Bordolu Çocuk’un arasından geçerken; ayrılmamacasına tuttukları ellerine değip ayrılıyor an kadar süre, sonra yine birleşiyor hemen ileride. El değmemiş, masum bir köşe olan Odunluk’ta sakinlik ruhlara geçiyor, serin ve berrak dalgaların kıyıya vuran sesleri ile zaman burada dinleniyor! Bordolu Çocuk, kahvesinden bir yudum alan Albanita’nın kulağına fısıldıyor: “Aklının alamayacağı kadar seviyorum seni.”

Kuzey Ege’nin saklı diyarı, otantik belde Odunluk’ta kendinizi dinleyip, ruhunuzu arındırırken; açıklarda rüzgâr sörfü yapanların doğayla keyifli mücadelesi, İstanbul’daki günlük ağır tempodan uzak görüntüler hissettiriyor.

Komedyen Ata Demirer’in “Eyvah Eyvah” serisinin bazı sahnelerinin çekildiği doğal film platosu Odunluk’a İstanbullular’ın yazlık evleri ve zeytinliklerin arasından çıkılıyor. Burada günbatımı gibi gün doğumu da bambaşka oluyor.

Eğer sizin de yolunuz düşerse; villa kiralayabilir, otel ve pansiyon tercihlerini değerlendirebilir veya kamp çadırı kurabilirsiniz. Ekim ve Mayıs ayları arasında hayalet şehir olan Odunluk’ta canlılık, Albanita ile Bordolu Çocuk’un unutulmaz hatıralar topladıkları Temmuz’da başlıyor, 3 ay sürüyor.
Odunluk - Mutluluk Destinasyonu
Büyük İskender’in Makedonya’sı, Doğu’nun gücü Persler ve antik Yunan… Romalılar, Bizanslılar, Osmanlılar. Hepsi buralarda var olmuşlar. Tertemiz havasıyla, bol oksijeniyle, medeniyetin ayak izleriyle, buram buram tarih kokusuyla, doğayla iç içe Odunluk, sizleri de bekliyor.
Odunluk - Mutluluk Destinasyonu
Albanita ve Bordolu Çocuk, kucağındaki yığınla mutluluk, bütün ihtişamıyla kendilerine gülen talihe gönül borcuyla, ay ışığını takip ediyor; yeni rotalar için...

10 Kasım 2019 Pazar

Büyük İskender'in kayıp kenti

Tapınakları, taş döşeli caddeleri, okulu, tiyatrosu, stadyumu, küçük hamamı, çeşmeleri, suyolu ve limanı ile Alexandria Troas’ta tarihin izlerini sürelim mi? Albanita’nın rehberliğinde, Bordolu Çocuk bir akşamüstü Dalyan’dan Kestanbol’a doğru, güneş ışıklarını takip ediyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Milattan önce 310’da Büyük İskender’in komutanı Antigonos Monophtalmos tarafından ‘Antigoia’ adıyla kurulmuş antik kent için hız göstergesi, tekerlekler ile yarışıyor; araba 2 bin 330 yıl öncesine gidiyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Mutluluk Destinasyonu bu hafta, tarihe satır aralıyor. Dünyanın en büyük hükümdarlarından İskender’in Babil’deki ölümü ile Lysmimakhos tarafından “Troas’taki İskender’in kenti” olarak adı yenilenen Alexandria Troas, aradan 21 yüzyıl geçmesine rağmen hâlâ canlı gibi nefes alıp veriyor. Taşları daha sıcaklığını koruyan antik kentteki, heyecanlı yarışların coşkusu, tiyatrodaki tiratlara karışıyor. Stadyumda gladyatörler, vahşi hayvanları alt etmek için canını ortaya koyarken; hamamdaki buhar ile görüş de kapanıyor sanki. Olimpiyatların nüvesi burada atılıyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
390 hektarlık antik kent boyunca 8 kilometre uzunluğundaki sur duvarları, zamana yenik düşse bile taşları yine de kalıntıların güvenliğini sağlayacak kadar emniyet veriyor. Gün batmak üzereyken İskender’in şehrine gelen Albanita ile Bordolu Çocuk, uğurladıkları güneş ile bir anlamda tarihin de batışına dokunarak, hissederek tanıklık ediyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Anadolu’nun en büyük gymnasium, yani antik jimnastik okullarından birinde sanki yeni yetmelerin neşesi duyuluyor. Çeşmeden akan su, tarihler boyunca kesilse bile, adeta yeniden duyuluyor ve serinlik verirken; yine yolunu buluyor. Eski su yolunu takip ederek, iç limanı aşıp dış limana ulaşıyor. Albanita ile Bordolu Çocuk’un önünde eski çağlar ‘geçit töreni’ yapıyor. Havanın kararması ile eski taşlar ve doğadaki hışırtılar ile baş başa kalan Bordolu Çocuk, tedirginlik hissederken; ona kalpten bağlı olan Albanita ise dile getirilmemiş endişeleri anlıyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Bordolu Çocuk, Roma İmparatorluğu’nun iki şehri İstanbul’un ölümsüzlüğünü korurken; Alexandria Troas’ın onun için kendini feda etmiş olduğunu düşünüyor. Albanita, buranın adının zaten ‘eski İstanbul’ olduğunu kayda düşüyor. Geyikli’ye 3 kilometre mesafedeki Alexandria Troas’ı, Büyük İskender ve Sezar’ın ‘imparatorluk başkenti’ yapmak istediğini anlatan Albanita, “Ancak İstanbul baskın çıkıyor” diyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Burada bir parantez açarak, Helenistik Dönem’deki dünya ve bulunduğumuz yerin önemi hakkında birkaç ansiklopedik bilgi not edelim. Büyük İskender’in ölümü sonrası komutanları imparatorluğu paylaşıyorlar. Birçok değişiklik de böylece beraberinde geliyor. ‘Tek gözlü’ lakaplı komutan Antigonos, o dönem ‘Antigoia’ denilen Alexandria Troas’ı kendi isminden mülhem, Ege’nin tek egemen kenti yapıyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Gargara, Hamaxitos, Kebren, Kolonai, Larisa, Neandria ve Skepsis gibi kentler, Antigoia’ya; yani Alexandria Troas’a bağlanıyor. Şehrin önemi o kadar artıyor ki; küçük ölçekli kentler boşaltılarak; yaşayanlar, ‘göç politikası’ gereği Alexandria Troas’a taşınıyor. Helenizm merkezi bir anda “Alexandria Troas” oluyor; aslında Antigoia oluyor. İşte Albanita ile Bordolu Çocuk, tam 21 yüzyıl sonra milyarca insan arasından bu tarihi toprakları gelip buluyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
İskender’in topraklarını paylaşan komutanları, Antigonos, Ptolemaios, Seleukos ve Lysimakhos’un hanedanları çok geçmeden birbirleriyle çatışıyorlar. Antigoia’nın da kaderi burada değişiyor, Alexandria Troas’a dönüşüyor. Sadece dokuz yıl içinde Antigonos’un orduları, Afyon-Konya yolu üzerindeki İpsos’ta, Lysimakhos ve Seleukos’un ordularına yeniliyor. Antigonos ölürken; kent de “Alexandria Troas” adıyla Lysimakhos’un egemenliğine giriyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Parantezi kapatarak; haddi aşmadan Albanita’ya sözü bırakırsak, ‘İstanbul’ hikâyesi ile ilgili sözleri şöyle tamamlanıyor: “İskender ve Sezar’ın Roma başkenti yapmak istemesinden olacak ki; Alexandria Troas, Augustus’un imparatorluğu ile hareketleniyor. Helenistik kalıntılar üzerine tapınaklar yapılıyor. Anadolu’dan Avrupa’ya misyonerlik Troas Limanı’ndan açılıyor.”

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Öte yandan Hadrianus Dönemi’nde Kaz Dağları’ndan Alexandria Troas’a devasa kemerler ile su taşınıyor. Hamamlarda “termal sular” şifa dağıtıyor. Tarih sayfalarına bakılacak olursa; Roma İmparatorluğu’ndaki en büyük hamam, burada inşa ediliyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Alexandria Troas’ın Constantinople’ün gölgesinde kalmasını ve gün geçtikçe önemini yitirerek, bugün artık İstanbul’un yanında “taş kalıntı” durmasının yolunu Konstantinus açıyor. Tercihini İstanbul’dan yana kullanıp iki şehrin kaderi ile dünyanın da gidişatını şekillendiriyor aslında… Hatta İstanbul’a yakınlığı yüzünden, ‘yeni başkent’ yanında baskın gelmemesi için buradaki tarih, dini yapılar tahrip ediliyor. Alexandria Troas adeta yağmalanıyor. Öyle ki; oradan getirilen parçalar İstanbul’un imar faaliyetlerinde kullanılıyor. Eğer kalpleriniz ile gözlerinizden ötesini görmeyi biliyorsanız; Eminönü’ndeki Yeni Camii’de bugün bile Alexandria Troas’tan getirilen parçaları görebilirsiniz.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Alexandria Troas’ izlenimleri sonunda Bordolu Çocuk, Neandria Kapısı’nda Albanita’ya hiç ayrılmamacasına sarılıp dudağına bir ateşli öpücük bırakıyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Alexandria Troas’ın eski ihtişamına saygıyla, tarihi taşlarına dokunarak, yeniden konakladıkları Geyikli’ye dönerken; Albanita ve Bordolu Çocuk, rüzgara karışıyor.

Alexandria Troas / Mutluluk Destinasyonu
Siz de İstanbul’dan “6 saatlik” bir yolculukla, tarihin akışı eğer farklı seyretseydi; bugün Constantinople’ün yerine ‘dünya başkenti’ olacak Alexandria Troas’ı bir görün.

11 Ağustos 2019 Pazar

Ege'den öte, Ege'den beri: Bozcaada

Çanakkale'nin denize açılan yollarından birinden geçince şehrin kalbine ineceksin. Geyikli'nin batısında, Gökçeada'nın güneyinde kalan balıkçı kasabası Bozcaada'yı göreceksin. "Sakın şaşırma!" 
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Mutluluk Destinasyonu, Ege'nin serin sularında soluklanıyor bu hafta...

Türkiye'nin üçüncü, Ege Denizi'nin ikinci büyük adasına hoş geldiniz. Sürprizler ile dolu Bozcaada'nın uçsuz bucaksız bağları, rengarenk bağ evleri nefesinizi kesecek. Rüyadaymış hissi uyandıran kumsalları, berrak deniz suyu, küçük, saklı koyları, kekik kokan tepeleri, dalında böğürtlenleri, üzümleri, şarabın en lezzetlisi, ayrıca deniz ürünlerinin de en tazesi, size masal gibi bir dünyanın kapılarını aralayacak.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu

Çanakkale Boğazı'nın 'giriş kapısı' sayılacak Bozcaada, "hoşgörü" ile dikkat çekiyor. Geyikli'ye bakan yerleşim yerindeki insan çeşitliliğinin anlayışları, birbirine saygısı yaşamayı güzelleştiriyor.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu

Rüzgârlı koyları ile Bozcaada'nın adına, rüzgâra açık tepelerinde ağaç yetişmemesi yüzünden 'boz' denirken; 37 kilometrekarelik kara parçasında, 12 koy ve 12 burun sayılabiliyor. 38 kilometrelik Bozcaada'nın çevresinde, ilginç bir rastlantı ile '12' de adacık bulunuyor. Adadaki cılız su yolları, yalnızca kış mevsiminde hareketleniyor. Soğuk günler, evlerin kapılarından geçen şırıl şırıl "su sesi" ile ısınıyor adeta.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Boğaz'ın çıkış noktasındaki Bozcaada, kuzey rüzgârlarının da geçiş noktasında bulunuyor. Dolayısıyla Albanita ve Bordolu Çocuk gibi sivrisinek fobisi olanlar için rahat bir dinlenme imkânı tanıyor. Rüzgârlar, Bozcaada'nın üzüm bağları ve şarap ile ünlenmesine de böylece vesile oluyor. Buradaki 5 günlük tatilde, hemen adapte oluyorsunuz hava şartlarına... Mesela rüzgârın poyraz mı yoksa lodos mu olduğunu anlıyorsunuz ki; buna göre, eğer kuzeyden rüzgâr esiyorsa Bozcaada'nın güneyinde, yok eğer güney yönünden esinti geliyorsa da kuzeyde denize giriyorsunuz. Eğer bunalmadan tatil yapmak istiyorsanız, Bozcaada'dan "daha iyisini" bulamazsınız.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Tam 500 yıldır Türkler ile Rumların bir arada yaşadığı Bozcaada'nın tarihi, M.Ö. 3000 yılına dayanıyor. Adanın ilk sahipleri Pelasg'lar, son sakinleri ise Türkler. Bunların arasında ise Fenikeliler, Atinalılar, Yunanlılar, Persler, Büyük İskender, Bizanslar, Cenevizler, Venedikler sıralanıyor.

Albanita'nın anlattığına göre; Bozcaada'yla ilgili en çarpıcı hikâye ise Akhalar ile Troyalılar arasındaki savaşta, burada geçen bir hile ile savaşın kazanılması...
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu

Şimdi Albanita'dan dinliyoruz: 
"Antik Çağ'da 'Leukophrys', Yunan Mitolojisi'nde ise 'Tenedos' denilen Bozcaada, Homeros’un Troya Savaşları'nı anlattığı İlyada Destanı'nda da geçiyor. Troya, Bozcaada'nın karşısındaki Hisarlık tepesinde zengin bir kent... Savaş ise Yunanistan Yarımadası'ndan gelen Akhalar ile Anadolu'da yaşayan Troyalılar arasında malûm. 'Krallar kralı' olarak kabul edilen Agememnon'un idaresindeki Akha Donanması yiyecek ve içecek bulmak için Bozcaada'da karaya çıkıyorlar. Onların yaptıkları tahta at, yani 'Troya' surlarının önünde içeri sokulmayı beklerken; Akhalar da Tenedos'un güneyinde, yani Bozcaada'nın arkasındaki herhangi bir koyda saklanıp pusuya yatıyorlar. Savaş işte bu hileyle kazanılıyor. İşte Bozcaada, İlyada Destanı'ndaki Troya Savaşı'nın meydanı aslında..."
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Rüzgâr türbinlerinin de Bozcaada'nın bir sakini olduğu, Adalılar'a ve Çanakkale'ye enerji sağlayarak 'yoldaşlık' ettiği gelince fark ediliyor. Ayrıca gece beyaz kırmızı ışıkları ile gündüz devasa bir rüzgar gülü gibi salınması, kimsesizlerin 'kahramanca' yalnızlığını da temsil ediyor. Adadaki 'yel değirmenleri' ile göz temasında olan anakaradaki rüzgar türbinleri, değişen koşulların ironisi gibi de duruyor.

Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Ada içinde isterseniz her köşe başındaki ince detayları görmek için yürüyerek keşif yapabilirsiniz. Ancak kısa süre içinde heyecan, şaşkınlık ve mutluluktan enerjiniz azalabileceği için; bu tercih, eksik bırakacağınız "görülesi yerler" bakımından pek yeterli olmayabilir. Dolayısıyla araba, motosiklet veya bisiklet kiralayabilir. Bir taksi tutabilir ya da minibüsleri seçebilirsiniz.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Birçok yeni destinasyon keşfederken; şansımız hep yaver gitmişti.

Bozcaada da yılda bir defa gerçekleştirilen kutsal ayin Aya Paraskevi Günleri'ne denk geldik. Biz iştahla ve merakla ada sokaklarını dolaşırken; küçük bir manastırda bir araya gelen Rumlar, azize Aya Paraskevi'ye atfen bugünü geçirirken; Türkler de evlerindeki bahçelerinde kurdukları uzun masalarda yemekler yiyerek onlara eşlik ediyordu. 'Kutsal su' anlamına gelen Ayazma Manastırı'ndan mülhem halk arasında 'Ayazma Panayırı' da denilen özel güne şık kıyafetler, özenli makyajlar ile insanlar ne kadar önem verdiklerini gösteriyor.

Yunanistan'dan gelmiş müzik gruplarının derinlerden bir yerden sirtaki ezgileri de kulaklarımıza çalınıyor. Öte yandan tahta masalardan çatal bıçakların, tabaklara değdikçe çıkardığı sesler yankılanıyor. Türkler, Rumlar'la bir coşkuyu paylaşıyor, iki halk yüzyıllar boyunca olduğu gibi yine kaynaşıyor, Albanita ile Bordolu Çocuk ise bu keyifli anlara farkında olmadan Bozcaada'nın iç kısımlarında tanık oluyor.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu

Albanita, Bozcaada'daki evlerin mimari farklılıklarından "Türk mü Rum mu" mahallesinde olduğumuza dair bilgilerini sergiliyor. Rum mahallesi, evleri ve sokakları ile daha bakımlı, daha dikkat çekici görünüyor. Mahallenin orta yerinde ayrıştıcı bir kilise ve saat kulesi kendini gösteriyor. Eski tavernalar, meyhaneler, kahvehaneler, bugünlerde mavi beyaz gösterişli restoranlar olarak hizmet veriyor. Bunlardan birinde dakikaların demini alıyor, aşk tazeliyor, mutluluğu dinliyor, sevginin kokusunu içimize çekiyoruz. Kıvrımlı sokakları, ahşap, cumbalı evleri ile Türk mahallesi de daha geride kendini belli ediyor.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Bozcaada'nın kargaları da insanları kadar sıcakkanlı... Oturduğunuz masanıza gelip konacak kadar cesur ve yakın hissediyorlar kendilerini size... Tiz sesleri ile akşam seremonileri ise hiç sekmiyor. Bir çatıdan diğerine, kale surlarından meydandaki anıt üzerine topluca uçarak, adeta serenat yapıyor misafirlerine...
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Geyikli'den bindiğiniz feribot ile karşı kıyıya yanaşırken; ihtişamlı Bozcaada Kalesi karşılıyor gelenlerini... Adayla kalenin büyüklüğü tezat oluştursa bile, aslında yapı zengin tarihini fısıldıyor konaklayanlarına... Fenikeliler, Cenevizler, Venedikliler, Osmanlılar'ın kullandığı kalenin bugünkü görünümü, II. Mahmud Dönemi'ne ait. İskele kenarında mehtaba karşı Albanita ile Bordolu Çocuk, dibek kahvesi içerken; şezlongtan sandalyelerine Ege'nin suları vuruyor, kalede ise 'Yalın' konser veriyor.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu

Göztepe'den gün batımı ile adadaki bütün güzellikleri; yükseltileri, düzlükleri, bağları, çamlıkları, evleri, rüzgar güllerini ve etrafındaki küçük adacıkları da görmek mümkün. Ayrıca Semadirek Adası, Çanakkale Boğazı ve Midilli Adası da buradan rahatlıkla seçilebiliyor. Rüzgar gülleri yönünde güneş batarken; anakara yönünde doğan dolunay, unutulmaz bir manzara sunuyor. Aynı anda güneş ve ay "nöbet değişimi" yaşarken; siz de sevdiğiniz ile el ele, göz göze, sarmaş dolaş bir mutluluk yaşıyorsunuz. Albanita gibi soğuğa karşı hassassanız, rüzgar burada daha çok hissedildiği için üstünüze mutlaka fazladan bir şeyler almayı unutmayın.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Meryem Ana Kilisesi, Bozcaada Kalesi, Köprülü Mehmed Paşa Camii, Alaybey Hamamı, Namazgah ve Yel Değirmenleri; bağcılık, şarapçılık ve balıkçılık ile geçimin sağlandığı Bozcaada'da görülmesi gereken yerler arasında sıralanabilir. Ayrıca Bozcaada'da şnorkel ve gözlük ile yüzmeyi denerseniz, deniz altında da birbirinden güzel canlıları keşfedebilirsiniz. Akdeniz mutfağı ve gurme lezzetler de damağınızda unutulmaz tatlar bırakacak burada.

Albanita'nın 'tosthane' hayalinin ise Bozcaada'da dillere destan uzun kuyruklar oluşturması, Bordolu Çocuk'un omuzlarına 'buruk' duygular yüklenmesine yol açtı. Siz de burada, her biriniz eğer bir sandviç almaktan kaçınırsanız, onun sırtındaki ağırlığı merhamet ile hafifletebilirsiniz.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Son söz; her şeyden uzakta bir tatil için Bozcaada'da kısa süre içinde rehabilite olabilir... Hayatın huzur dolu seslerini, en güzel renklerini, etkileyici kokularını depolayabilir... Denizin etkileyiciliği, adanın kendine has dokusuna kendinizi çabuk kaptırabilir... Sınırlayıcı koşullardan bağımsız, yeryüzünün belki de en güzel üç adasından biri olan Bozcaada'nın muhteşem panoramik görüntüsüyle özgürlüğün keyfine varabilir... Çok kültürlü bir yaşamın hâkim olduğu Bozcaada'da, sanatın da her çeşidini her an deneyimleyebilirsiniz. Öyle ki; Albanita ile Bordolu Çocuk, 'keşif' merakının getirdiği sonuçla, sonradan "otel" olarak dönüştürülmüş eski bir şarap mahzenindeki resim sergisinde birkaç dakika boyunca dünyayı dolaştı.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Çeşitli ada otlarının tadına bakabilir, Albanita'nın tavsiyesi ile 'kekikli ahtapot' ve denizden çıktığı gibi midye dolma, kalamar tava yiyebilirsiniz. Rumlar'ın kaybolmaya yüz tutmuş pastacılık gelenekleri burada hâlâ yaşatılırken; mesela "bademli kurabiye, sakızlı dondurma, domates reçeli" deneyebilirsiniz. Sonunda Albanita gibi yüzünüzde bir "anason masumiyeti" ile dönüş yoluna koyulabilirsiniz.

BOZCAADA'YA NASIL GİDİLİR?
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu

Çanakkale Geyikli İskelesi'nden her saat başı kalkan feribot ile Bozcaada'ya ulaşabilirsiniz. Çanakkale Otogarı'na otobüs ile ulaşmanız durumunda, feribot iskelesine 15 dakika arayla gelen minibüsleri kullanabilirsiniz. Edremit Hava Limanı'nı kullanırsanız, yine yanı şekilde saat başı kalkan Geyikli otobüslerini sizi adaya ulaştıracaktır. Özel aracınızla da Bozcaada'ya gidebilirsiniz. Ancak feribot ücretleri ve adadaki otopark fiyatları pahalı olduğundan, aracınızı Geyikli'de bırakmanızı tavsiye ederiz.,2019 yılı feribot ücretleri araç için 115 TL, yayalar için ise 11 TL.

BOZCAADA'DA NEREDE KALINIR?

Bozcaada bir otel cenneti desek yeri. Her konsepte uygun bir otel bulabilirsiniz. Bizim favorimiz, posthaneden otele çevrilen ve Rum mimarisinin eşsiz bir örneği olan Posthane Otel . Ancak adadaki oteller, anakaradaki otellere göre biraz daha pahalı. Ben bütçemi yemeye, içmeye ve gezmeye harcamak istiyorum diyorsanız, Geyikli'de kalabilir 30 dakikalık bir deniz yolculuğu ile Bozcaada'ya geçebilirsiniz. Geyikli'de kalacaksanız da, denize yakın, havuzu ve eşsiz manzarası ile insanı kendine hayran bırakan, üstelik çok da makul fiyatı olan Grand Geyikli Resort Hotel 'i tavsiye ederiz.

BOZCAADA'DA NE YAPILIR, NELER ASLA YAPILMAMALI?

Bozcaada'ya gidenler mutlaka 'Gün Batımı' tepesinde şarap içmeli, Ayazma Plajı'nda denize girmeli, ve tarihi kalenin karşısında dibek kahvesinin tadına bakmalı. Çiçek Pastanesi'nde kahvaltı etmeyi, pazardan çeşit çeşit reçel almayı unutmayın.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Pazarlık etmeden adım atmayın! Özellikle kadifemsi renkleri sizi hipnotize edecek şarapların, ve anasonun kokusuna kapılmayın. Eğer meyhaneler sokağına giriyorsanız, fiyat bilgisi almadan, pazarlık etmeden masaya oturmayın. Yoksa bizim gibi 1 duble rakıya, 3 mezeye 280 lira ödersiniz.
Bozcaada / Mutluluk Destinasyonu
Turistik bölge olduğundan taksi fiyatları da uçuk olabiliyor. Mümkünse toplu taşıma kullanın, zaten adada her yer birbirine yakın, taksi kullanacaksanız da, mutlaka fiyat bilgisi alın.





Çengelköy: Boğaz'ın kenarında asırlık bir çınar

Boğaziçi’nin esintileri, yalıların alt katına, cumbalı üst katlara misafir oluyor. Bahçesi “deniz” olan Muazzez Hanım Yalısı, Server Bey Ya...