tur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Temmuz 2020 Cumartesi

Tuna Nehri'nin bekçisi Budapeşte

İstanbul'dan sonra dünyanın en güzel şehri diyebileceğimiz, Tuna Nehri'nin kıyısında; geçmiş ile günümüz arasında bir köprü gibi uzanan Budapeşte'ye gidiyoruz hepbirlikte. Budapeşte'ye nasıl gidilir, nerede kalınır, nereler gezilir - görülür, ne yenir - içilir hepsini derledik topladık, Mutluluk Destinasyonu'nun rotasını Budapeşte'ye çevirdik.

BUDAPEŞTE'YE NASIL GİDİLİR?

İstanbul'dan THY ile yapacağınız 2 saatlik bir yolculuğun ardından, Budapeşte Liszt Ferenc Uluslararası Havalimanı'na ulaşabilirsiniz. Biraz daha uygun fiyatlı bir yolculuk yapmayı tercih ederseniz; Pegasus, Swisair, KLM, Lufthansa gibi havayolları ile aktarmalı olarak uçabilir, bilet fiyatını dörtte bir oranında azaltabilirsiniz.

BUDAPEŞTE'DE NERELER GÖRÜLMELİ?

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra hem maddi hem de manevi olarak büyük hasar gören Budapeşte adeta baştan yaratıldı. Ancak bu baştan yaratılış aşamasında tarihe de saygı gösterildi. Tüm o ihtişamlı katedraller, binalar, taş kaplı yollar modern mimarının desteği ile aslına uygun olarak renove edildi. İşte bu büyük mücadele ile, Budapeşte Avrupa'nın gözbebeği haline geldi.

- Almanya'dan başlayıp, Karadeniz kıyılarına kadar Tuna Nehri, Budapeşte'nin tam ortasından geçer. Nehir kenarında balık yemeyi ve nehirde sandal sefası yapmayı ihmal ederseniz, Budapeşte'ye gitmiş sayılmazsınız.

- Şehir eski ve yeni, yani Buda ve Peşte olarak ikiye ayrılıyor. Her iki taraf da farklı güzellikler vaat ediyor. Buda Kalesi'ni ve kale ve civarındaki kiliseleri görmenizi şiddetle tavsiye ederiz.

- Neo-Rönesans mimarisiyle herkesi kendine hayran bırakan Aziz Stefan Bazilikası da görülmesi gerekenler listesinin üst sıralarında yer alıyor.

- Şehrein en güzel manzarasına sahip olan Balıkçı Tabyası'nda akşamın tadını çıkarabilir, Tuna Nehri'nin güzelliğini kesintisiz izleyebilirsiniz.

- Buda ile Peşte'yi birbirine bağlayan Zincir Köprü ve köprü üzerindeki aslan figürlerini yakından incelerseniz, antik kentin izlerini göreceksiniz.

- Kanuni Sultan Süleyman'ın ordusu ile Budapeşte'ye giden ve 10 yıl boyunca bu şehirde yaşayan Bektaşi dervişlerinden Gül Baba'nın türbesini ziyaret edebilirsiniz.

BUDAPEŞTE'DE NEREDE KALINIR?

Ulaşım noktalarına yakın ve güvenli bölge olması nedeniyle konaklama için; Citadella, Balıkçı Kalesi, Belvaros ve Lipotvaros tercih edilebilir. Gecelik konaklama fiyatı 300 Türk Lirası'ndan başlıyor. 5 yıldızlı oteller süper lüks bir konakla vaat ederken, 3 yıldızlı otellerde ise daha uygun fiyata da, güvenli ve konforlu bir tatil geçirebilirsiniz.

DİKKAT!

Tatil bölgesi olduğu için yankesicilere karşı dikkat edilmeli, özellikle sırt çantanızı ön tarafa takmalısınız. 
Metroya ücretsiz binebileceğiniz söyleyenler olacaktır, zira turnike vs. yok. Ancak bir durak sonra bilet kontrolü yapılmayacağının garantisi de yok. Bir bilet parası vermemek uğruna, tüm tatil paranızı ceza ödemek için kullanabilirsiniz.
Margaret Adası'na gidip vakit kaybetmeyin, İsanbul'daki Yıldız Parkı bile daha çok şey vaat ediyor.



4 Haziran 2020 Perşembe

Türkiye'nin Amazon'u: Bördübet

Korona salgını sonrası normalleşme ile birçok yasak 1 Haziran’da kalktı. Bunlardan biri de şehirlerarası seyahat kısıtlaması… Tatil planları da böylece yavaş yavaş gözden geçiriliyor. Mutluluk Destinasyonu olarak size güzel bir teklifimiz var. Uzun bir süre evlerde kalarak bunaldık ve artık nefes almak istiyorsanız, sizleri Muğla’nın Marmaris semtindeki Bördübet Köyü’ne götürüyoruz. Tabii; yine de kurallara uymamız gerekiyor. ‘Sosyal mesafe’ uzaklığında, maske takarak en iyi izole olmuş yer olan Bördübet’in içlerine sokuluyoruz. Biraz enerji toplamak ve korona endişesini unutmak istiyoruz.

Marmaris’ten Datça’ya doğru giderken; Bördübet tabelası sağınızda kalacak. O yol sizi, ‘saklı cennet’ ile tanıştıracak. 20 dakika “çam ağaçları” arasından, köy yollarından geçeceksiniz. Sonunda sessizliğin ardında saklanmış turkuaz bir koy sizi karşılayacak. Kısa süre içinde huzur hücrelerinize dolacak. 

Uçsuz bucaksız çam ormanları, deniz seviyesine gelmeden tertemiz kokusuyla sizi yenileyecek. Yeşil ve mavi tonları burada birbirine karışırken; Bördübet’i en iyi anlatan kelime “şirinlik” olacak. Trafik, karmaşa, egzoz dumanı ve yüksek binaların olmadığı Bördübet, bitki, kuş ve hayvan çeşitliliğiyle sakin bir hayatın, yavaş temponun “iyileştirici” yanını yaşayacaksınız.

Hisarönü’ne bağlı olan Bördübet’te orman ve deniz birbirine karışmış olarak yaşanıyor. Kalabalıktan ve gürültüden arınmış Bördübet’te Gökova Körfezi’ne bakan manzara ile günler uzayacak, geceler kısalacak. Başka türlüsü olmadığı için sabah saat 7’de uyanacaksınız. Çünkü tabiat uyumanıza izin vermeyecek. Kuş, horoz ve diğer hayvanların sesleri, gün ışığı sizi uyanmaya hazırlayacak. Altında su akan balkonlarınızdan balıkçıların her sabah mekânlara taze lâğos, çipura, ve ahtapot bıraktıklarını görerek, yeni günü karşılayacaksınız.

Buraya adım attığınızda metropol telaşı, karmaşa, stresten uzaklaşacaksınız. Rüyanızda kimseyi kovalamayacak, hiçbir şeyden kaçmayacaksınız, deliksiz uykular çekeceksiniz. Kahvaltı yapmadan önce kolunuza taktığınız sepetle, meyve ve sebze bahçelerinde kendinizi bulacaksınız. Bördübet’in kazları, ördekleri, kuğuları keşfe çıktığınız yolculuğunuza eşlik edecek. Albanita ve Bordolu Çocuk gibi siz de domates, biber, salatalık, roka, maydanoz, fesleğen, nane ve envai çeşit meyveleri dalından toplayacak, temiz havayı içinize çekip doğanın tadını çıkarabileceksiniz. Sularda cıvıl cıvıl koşuşturan yavrular, onları toparlamaya çalışan anneleri göreceksiniz. Sizi fark edince su yüzeyine başını uzatan bir kaplumbağa görürseniz, merak etmeyin ‘ekmek’ istiyordur.

Biz metropol sakinleri, hayatı Bördübet’teki gibi sakin ve telaşsız yaşamayı beceremiyoruz; hiç değilse burada şehirdeymiş gibi yaşamamaya çalışıyoruz. Bu yüzden kahvaltı keyfini olabildiğince uzatmaya karar veriyoruz. Organik sebzeler, enfes tatlar ile bir lezzet şölenine dönüşüyor kahvaltı… Kümesten aldığımız yumurtaları, aşçıya verip omlet yapmasını rica ediyoruz. Albanita ve Bordolu Çocuk’tan başka böyle yapan var mı bilmiyorum; ama az evvel gezdiğimiz bahçedeki bergamut, portakal, yaban mersini ile yapılan reçeller, ‘arıcılık’ ile sağlanan geçim sebebiyle en kaliteli ballar, taze peynirler ile buluşup damağımıza ve ruhumuzu hitap ediyor. Burada ekmekler, anında pişirilip servis ediliyor. Bördübet’teyseniz, ‘Rodos inciri’ yemeden dönmeyin.

Bördübet ve Hisarönü Koyu’nda yüzebilir, at binebilir, Marmaris’i keşfedebilir, Reşadiye Yarımadası’nda trekking yapabilir, sörf ve yelken gibi su sporları ile adrenalin yükseltebilirsiniz. Çarşı ve pazarlarda yerel halkın tezgâh açtığı doğal ürünleri, yöresel tatları alabilir, hediyelik eşya, kıyafet ve takı vb. alışverişi yapabilirsiniz. Konakladığınız otelden temin edebileceğini oltalarla balık tutma deneyimi yaşayıp Snack Bar’da “mangal keyfi” yapabilirsiniz. Bizim gibi otomobiliniz ile geldiyseniz, ‘Mavi Yolculuğun’ karadan yapılanı Mavi Safari’ye çıkabilir, arabayla küçük koyları dolaşabilir, yüzebilir, istediğiniz kadar kalabilirsiniz. 

Hiçbir şey yapmasanız bile yöre halkı ile sohbet etme, Bördübet’i bir de sıcak, sempatik insanlardan dinlemenin keyfini çıkarabilirsiniz. Onlara sorarsanız; bölge ismi, İngiliz askerlerinden geliyor. Öyle ki; buraya saklanan İngilizler, kuş çeşitliliği ve seslerin güzelliği karşısında Bördübet için “bird the bed” demişler ve ismi de oradan kalmış.

Bördübet’te kendinizi bir masaldan daha güzel bir yerde hissedeceksiniz. Sessizliğin anavatanı, bakir kalabilmeyi başarmış bir yer; nefes alacaksınız. Endişe, kaygı, sıkıntı, korku, öfke, hayal kırıklığı; her türlü olumsuz duygu unutulacak. Burada birkaç gün geçirmek, birkaç ay ile eşitlenecek.

Begonvillerin süslediği, Japon güllerinin güzelliğine güzellik kattığı Bördübet’te arkanızı çam ormanlarına dayayacak, yüzünüzü önünüzde alabildiğine uzanan kumsal ve masmavi Gökova Körfezi’ne dönecek, sizden mutlusu olmayacak. Temiz ve nemsiz havasıyla Bördübet, Bordolu Çocuk gibi astım rahatsızlığı olanlara da ‘iyi’ geliyor. 

Geyikli’deki gibi sürekli bir esinti olduğu için yaz günlerinde bile bunaltan sıcakların hissedilmediği Bördübet’te Albanita parmak uçlarını yüzdürüyor sadece. Neyse ki; Marmaris’te ‘mavi bayraklı’ ve güvenliği teyit edilmiş ‘korona sertifikasyonu’ bulunan plajlar, imdada yetişiyor. Yorgunluğu; “patlıcan ezmeli pizza” ve “cevizli, mantarla salata” alıyor.

Uzun sahil şeridi boyunca bir sürü bakir koy, antik kent, aktivite seçenekleri sizleri bekliyor. Bördübet’te deniz, güneş ve çam ormanları adeta birbiriyle tutku içinde, aşkla dans ediyor gibi… Tabiat güzellikleri arasında kayboluyor, huzurlu zamanlar yaşıyorsunuz. Bördübet, modern köy hayatı vaat ediyor. Şehre dönmeyi unutmuşken; damaklarda ise ay ışığındaki piknikte tüketilen, organik üzümlerden yapılmış ev şaraplarının tadı kalıyor.

16 Şubat 2020 Pazar

Rüya gibi bir tatil 'Maldivler'

Yurt dışında tatil denilince herkesin rüyalarını Maldivler süslüyor. Egzotik bir adada, birçok kişinin deyimiyle 'yeryüzündeki cenette' kim felekten birkaç gün çalmak istemez ki. Peki rüyanızı nasıl gerçekleştireceksiniz? Mutluluk Destinasyonu bu hafta rotasını Maldiv Adaları'na çevirdi. Maldivler nerede, nasıl gidilir, tur fiyatları ne kadar, nerede kalınır, ne yenilir ne içilir tek tek anlatacağız sizlere.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
Maldivler ya da resmi kayıtlardaki adıyla Maldiv Cumhuriyeti, Hint Okyanusu'nun orta yerinde, bin 192 adadan oluşan bir ada zinciri. Ama bu adaların bazıları sizin o güzel rüyalarınızı kabusa çevirebilir. Adaların sadece 281 tanesinde hayat var, diğerleri ise vahşi yaşama teslim olmuş durumda.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
86 ada, 'otel adası' olarak kullanılıyor. Yani gördüğünüz o kusursuz yaşam, sadece o adalarda yaşanıyor, yerel halkın yaşadığı adalarda ise yaşam gerçekten çok zor. Hatta büyük çoğunluk Müslüman olduğu için bikini ve mayolarınızla gezmeniz pek hoş karşılanmayabilir.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
MALDİVLER'E NE ZAMAN GİDİLİR?

Lüks otellerde kalmak, tertemiz denizin tadını çıkarmak, kavurucu sıcaklarla birlikte bitmek bilmeyen yağmurlardan da kaçmak istiyorsanız Maldivler'e gidilecek en uygun zaman Nisan-Mayıs aylarıdır.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
MALDİVLER'E NASIL GİDİLİR?

Hint Okyanusu'nun ortasındaki bu cennet adaya ne yazık ki; Türkiye'den direkt uçuş yok. Dubai ya da Doha aktarmalı olarak gidebilirsiniz. Ana karaya ulaştıktan sonra kalacağınız ada oteline helikopter, küçük uçak ya da sürat motorları ile ulaşmanız mümkün. Zaten oteliniz bu imkanı size sağlayacaktır. Ama bizim tavsiyemiz, ana karaya indikten sonra bir araç kiralayarak otelinize gitmeden şehri de keşfetmeniz.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
MALDİVLER'DE NEREDE KALINIR?

Herkesin sahil keyfi yapma hayali kurduğu Maldiv Cumhuriyeti'nde lüksün doruklarına ulaşacağınız pek çok otel bulunmakta. Üstelik rezervasyonunuzu gitmeden 3 ay evvel yaptırırsanız, neredeyse yarı oranda indirim alabilirsiniz.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
Dediğimiz gibi Maldivler'de pek çok 'ada otel' bulunmakta. Baharat kokulu Male Adası'nda kalıp, 17. yüzyıldan kalma Cuma Camii, Altın Uçlu İslam Merkezi ve Male Fish Market'i gezebilirsiniz.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
Rengarenk binaların çevrelediği, zenginliğin sınırının olmadığı, 5 yıldızlı otelleriyle tam bir okyanus cenneti olan Maafushi Adası da bir başka seçenek olabilir.

Beyaz kumları ve tertemiz denizi ile şöhreti tüm dünyaya yayılan Utheemu Adası ya da balayı çiftlerinin gözdesi olan Feydhoo ve Maradhoo adası da seçeneklerinizin arasında olabilir.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
MALDİVLER TURU FİYATLARI

Bütçenize göre bir tatil planlamanız imkansız gibi görünse de aslında çok kolay. Mesela yukarıda söz ettiğimiz gibi lüks adalarda, rüyalarınızda dahi göremeyeceğiniz bir tatil yapmak istiyorsanız kişi başı en az 1000 Euro'yu gözden çıkarmanız gerekir. Ama ana karada, yerel halk gibi yaşayıp; deniz, güneş ve leziz yemeklerin tadını çıkarmak bana yeter derseniz kişi başı 400 Euro size yetecektir.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
MALDİVLER'İN EN LÜKS OTELLERİ

Lüks tanımı Maldivler'de değişiyor sanki. Daha önce lüks olarak gördüğünüz ne varsa, buradaki ihtişamın yanında vasat kalabilir.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
Dusit Hotels & Resort, bambu çatılardan oluşan, içi son derece modern dizayn edilmiş deniz üstü villalarıyla lükse farklı bir anlam katarken, misafirlerinden gecelik 3 bin lira talep ediyor.
Maldivler - Mutluluk Destinasyonu
OZEN byt Atmosphere At Maadhoo ise yine deniz üzerine kurulmuş villaları, villaların odalarından denize inen su kaydırakları ile cenneti yeryüzüne indiriyor. Ama bu cenette bulunmanın bedeli gecelik 16 bin lira.

2 Şubat 2020 Pazar

Metropol kıyısında

İstanbul’un diğer bütün semtleri ölümdür; ama ‘Arnavutköy’ insan var oldukça yaşayacaktır sanıyorum. Kokteyllerin, brunch’ların, tatil gecelerinin mekânı Arnavutköy’ün eteklerinde herkese yer var. Tarihi köşkleri, alımlı bir kadının ayağını suya sokması gibi; Arnavutköy’de zarafet içinde kayıkhaneleri Boğaziçi’nin akıntısında gezdiriyor. Kazıklı yol boyunca adeta bir dantelmişçesine işlenmiş ‘Art Nouveau’ desenleriyle rengârenk yalılar, “mimari festival” gibi uzanıyor. 
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Mutluluk Destinasyonu bu hafta, İstanbul’un havalı semti, sahil güzeli Arnavutköy’de…
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Eski bir balıkçı köyü olan Arnavutköy, bin 500 yıllık yerleşim yeri… Rumlar ve Museviler, semtin kimlik kartını ellerinde bulunduruyorlar. Öyle ki çeşitli sebeplerle göç ederlerken; arkalarında göz kamaştıran ahşap konaklar, dikkat çeken kiliseler ve fark edilen sinagoglar bırakarak, “Arnavutköy’ün sahibi” olarak çekilmişler. ‘Arnavutköy Rum İlkokulu’ ise kalan birkaç öğrencisi ile hüzünlü fotoğraf sunuyor.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Boğaziçi’nin eski balıkçı köylerinden biri olan Arnavutköy’de, yine balıkçılar olta atıyor. Sahil boyunca arabaların kornaları, bölgedeki soylu görüntüden tezat bir gürültü yayıyor. Misina ucuna bağladıkları kurşunları avare avare sallayan balıkçılar, yürüyüş yapanları da avlayacak gibi kendilerini kaybediyor. 
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Köşklerin, konakların, yalıların Marmara Denizi ile kaynaştığı “Arnavutköy’ün ‘Arnavutlar’ ile pek bir ilgisi yok” diyenler yanılıyor. Semt ismini 16. Yüzyıl’da Arnavutlar’ın buraya yerleştirilmesinden alıyor. Daha evvel Rum ve Museviler’in yaşadığı buralara, “Arnavutlar’ın köyü” anlamında ‘Arnavutköy’ denmesiyle ilgili olarak bir başka rivayet ise Sultan Abdülmecid Han Dönemi’ne dayanıyor. Padişah, semtteki Arnavut taş ustalarını İstanbul’un kaldırımlarını restore etmekle görevlendirince hem semt ismi hem de kaldırımları yenileniyor. O güne dek ‘Horasmoto’ yani “melekler şehri” olarak anılan bölge, ‘Akıntı Burnu’ anlamıyla Megalou Reumatos ve ‘Büyük Akıntı’ anlamıyla Mega Revma diye de biliniyor.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Bir kahvaltı, bir akşam yemeği, bir kahve molası, bir gün gecelik konaklama için tercih edilen Arnavutköy’de uzun uzadıya gezilecek bir rota çıkarılamaz belki… İstanbul sermayesinin yaşadığı semt, misafirlerine de mekânsal olarak hoş vakitler vaat ediyor. Bunlardan biri olan Alexandra’da şehri ve kendinizi dinlerken; huzur buluyor, yenileniyorsunuz mesela.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Bebek-Ortaköy arasındaki sabah yürüyüşü sonrası ahşap ağırlıklı konseptiyle Any Kafe’de bir kahvaltı yapmak veya kahve içmek pırıl pırıl başlangıç için bulunmaz imkânlar sunuyor. Ancak burayı aslında öne çıkaran, ‘a la carte’ sunumuyla Pazar brunch’ları kuşku yok ki… Albanita’yla geciktirilmiş bir hafta sonu kahvaltısı için tercih ettiği Any’de Bordolu Çocuk, deniz kokusu eşliğinde şölen tadında dakikalar geçirmişti. 
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Mahalle barı Kavanoz, saklı bir bahçe gibi “çevre dostu” şeklinde dizayn edilmiş. Sokak köpeklerine bile kapısı açık olan Kavanoz’un ismi girişinde satılan mumlar ve oda kokularından geliyor. Kuruçeşme’ye doğru Gabfoods’ta sağlıklı tercihlerde bulunabilirsiniz.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Gayrimüslimlerin ağırlıklı yaşadığı Arnavutköy’ün sahil yolunun hemen arkasında yer alan ana caddesinde ve yüksekten alçağa doğru her noktasında irili ufaklı pek çok ayazma, kilise bulunuyor. İyileştirici gücüne inanılan başmelek Mikail’e atfedilen 1899 tarihli Taksiarhis bunlardan birisi… Çan kulesi suskunluğa gömülse de II. Mahmud Han tarafından yaptırılan 1838 tarihli Tevfikiye Camii, hâkim dini egemenliği işaret ediyor.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Şehzade Tevfik’ten ad alan Osmanlı mimarisi caminin yanında ise Süslü Arnavutköy Karakolu konumlanıyor.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Körkadı Sokak’ta 19. Yüzyıl yapısı Profitis İlias Kilisesi ve ayazması var. Şapel, Hz. İlyas’a adanmış; ziyaret için özel izin gerekiyor. Dar sokaklarından yukarı doğru çıkarken; semtin hatıraları da sizinle birlikte gelir. Arnavutköy’ün tepe yerinde, Sadrazam İzzet Mehmed Paşa tarafından III. Selim Han için yaptırılmış İzzetabad Kasrı yer alıyor. Boğaz manzarası gözlerin önüne seriliyor. Yine Arnavutköy’ün tepelerinde ‘Amerikan usulü’ eğitim için 1863’te açılan Robert Kolej bulunuyor.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
‘Kazıklı yol’ geçilince gelen kıvrım, burun gibi çıkıntılı olduğu için buraya “Akıntı Burnu” deniyor. Boğaz’ın en kuvvetli akıntılarından biri, karşı kıyıdaki Kandilli ile Akıntı Burnu arasından geçerken; Marmara’nın en derin yeri olan burada, tarihin çeşitli zamanlarında ‘deniz kazaları’ yaşanmıştı.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Boğaz’ın sularının en hızlı aktığı Akıntı Burnu’nda, eski adıyla Mega Revma’da yengeçler bir zamanlar karadaki taşlar üzerine çıkıp yollarında ilerliyormuş.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
‘Mega Revma’ diye bilindiği günlerde Arnavutköy’deki Rumlar geçimlerini balıkçılık ile kazanırmış. Gündüz tutulan taze balıklar, akşam olunca Rumlar’ın işlettiği meyhanelerde servis edilirmiş. Akıntı Burnu’ndan başlayarak Ortaköy’e doğru sıra sıra balıkçılar dizilirken; “Rumlar’ın meyhane kültüründen kesinlikle anladıkları” hakkını teslim ediyor Albanita. Arnavutköy’ün meşhur balık lokantalarından çıkan kokular sizi kendisine çekiyor. Bunlardan birinde, duvarında “Balık oltayla, insan tatlı dille avlanır” yazılı Adem Baba’da yer bulmanız şanstır.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Öte yandan bir zamanların Rum köyü olan Arnavutköy’deki Rum meyhanesi Maestros’ta tarih kokusu deniz kokusuna karışıyor. Hudson ve Halet-i Ruhiye de ‘kokteyl bar’ kültürünü yansıtıyor. Bodrum Mantı ise Arnavutköy’ün klasiği olarak biliniyor. Butik adres Girandola’ya uğrayıp Albanita’nın tavsiyesi ‘narlı’ dondurmanın da tadına bakmalısınız.
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Arnavutköy’ün sokakları yürümekle bitmiyor. Francalacı Caddesi boyunca gördüğünüz evleri ayrı ayrı izlemeye kalkasınız, gün biter, yeniden güneş doğar. Caddenin bitiminde birbirine paralel uzanan Bakkal ve Mumhane sokaklarını da görmeden buradan ayrılmayın. 
Arnavutköy - Mutluluk Destinasyonu
Boğaz’ı kucaklayan yalıları, dar sokaklarına sırt vermiş ahşap evleri ve her bir noktasından farklı güzellik çıkan manzarasıyla Arnavutköy, sizleri de bekliyor.

15 Aralık 2019 Pazar

Mutlaka görülmesi gereken 10 şehir

Yaz, kış fark etmeden siz de bizim gibi gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi ve hafızanıza unutulmaz anılar kaydetmeyi seviyorsanız, bu yerleri mutlaka görmeli ve eşsiz seyahat deneyimlerinize yenilerini eklemelisiniz. Mutluluk Destinasyonu olarak bu hafta, 'Ölmeden Önce Görülmesi Gereken 10 Şehir' başlığı altında sizler için bir rehber hazırladık.

1-) VENEDİK - İTALYA

Böyle bir liste hazırlıyorsak, içinde Venedik olmadan olmaz. Kanalları, leziz şarapları, renkli evleri ve tarihi yapıları ile modern bir açık hava müzesinde gibi hissedeceksiniz kendinizi. Ancak yağmur mevsiminde gitmemenizi ve tarihi kiliseleri gezi rotanıza eklemenizi de tavsiye ederiz.

2-) LHASA - ÇİN

Fonda tüm ihtişamı ile Himalaya Dağları, önünüzde Budizm'in başkenti Tibet, sokaklarda insana huzur veren tütsü kokusu. Hem ruhen arınmanızı hem de dünyanın başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz manzarasıyla zihninize kazınacak bir yer yer Lhasa. Devasa sarayları, mimarlık harikası olan tapınakları ile fotoğrafçılar için de bir plato gibi.

3-) MARAKEŞ - FAS

Labirent gibi sokakları, mistik havası, sokaklara mis gibi kokusu yayınlan yerel yemekler ve rengarenk gece pazarları ile Marakeş, kendinizi bir film setinde gibi hissetmenize neden olacak. Rüzgar gibi geçecek bir seyahat istiyorsanız, Marakeş'e uçak biletinizi hemen alın.

4-) HAVANA - KÜBA

Denizden esen hafif rüzgar, sokaklarda gezen klasik arabalar, müzik, dans ve tabii ki puro
... Havana sizi zamanda bir yolculuğa çıkaracak. Bu arada imkanınız varsa seyahatinizi 1 Mayıs'a denk getirmenizi tavsiye ederiz. İnanın o günü asla unutmayacaksınız.

5-) LALİBELA - ETİYOPYA

Gezginler dışında pek kimsenin bilmediği Lalibela, dağların içine oyulmuş devasa kiliseleri ile meşhur. İnsan manzaraya bakarken; 'Bunu nasıl yaptılar' acaba demeden edemiyor. Bu kadim kenti ziyaret eden herkes 'Hayatım artık eskisi gibi olamaz' diyor.

6-) BAGAN - BİRMANYA

Sisin ve güneşin kenti Bagan'da sabah güneş ışıkları şehre ulaşmaya başladığında sis de yavaş yavaş çekiliyor. Dört bir yanı antik tapınaklar ile dolu olan ve yüz ölçümünün yarısından fazlası ağaçlarla kaplı bu kent, huzur vadediyor.

7-) LUXOR - MISIR

Herkes Kahire sansa da, Mısır'ın en büyüleyici antik kenti Luxor'da. Nil Nehri'nin hemen kıyısında bulunun ve Krallar Vadisi'ne yakınlığı ile bilinen Luxor, tarih sevenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir bölge.

8-) SIEM REAP - KAMBOÇYA

'Kamboçya' denilince herkesin aklına önce Angelina Jolie'nin evlat edindiği çocuklar, sonra da Angkor Wat gelse de, Siem Reap ilginç yemekleri, tarih ve doğanın iç içe geçtiği yürüyüş yolları ve mistik yapıları ile keşfedilmeyi bekliyor.

9-) CUSCO - PERU

Andes ve Macchu Picchu tüm dünyaya nam salmış iki şehir. Ancak Cusco her ikisinden de daha çok görülmeye değer bir bölge. Tapınaklar, manastırlar ve renkli koloni evleri ile 'Dünya Mirası' şehirlerden biri.

10-) SEMERKAND - ÖZBEKİSTAN

Güzelliği ile kitaplara konu olan ve İpek Yolu'nun en kıymetli, en kadim şehirlerinden Semerkand ölmeden önce görülecek yerler listenizde mutlaka olmalı. İslam Mimarisi'nin en iyi örneklerini burada göreceğinizden emin olun.

8 Aralık 2019 Pazar

Hoş geldin 2020

Yeni yıl başlarken, yepyeni umutlar biriktiriyor, yepyeni hayaller kuruyor insan. Belki eski yılla birlikte kötü olan her şeyi geride bırakacağımızı düşündüğümüzden, belki de yeni bir yılın getirdiği bilinmezlik ile mutlu oluyor insan.


Yeni yıla girerken unutulmaz bir gece geçirmek ve hayatınız boyunca saklayacağınız anılar biriktirmeniz için Mutluluk Destinasyonu olarak bir "yılbaşı rotası" hazırladık sizler için. İşte ölmeden önce yılbaşında görmeniz gereken şehirler.

1-) PRAG

Her yanı tarih kokan, her köşesinden ihtişamlı bir yapının yükseldiği Prag, özellikle yılbaşı gecelerinde karnaval alanına dönüşen meydanları ile ünlü. Wenceslas Meydanı'ndaki Noel Pazarı'nı gezerken; sıcak şarapların tadına bakmanızı şiddetle tavsiye ediyor, yılbaşı gecesi saat 24.00'daki görsel şöleni de unutamayacağınızı garanti ediyoruz.

2-) RİO

'Yağmur yağar, kar fırtınası bastırır, sokak partilerinde hiç üşüyemem' diyenler Rio, tam size göre... Eğlencenin, enfes yemeklerin ve çeşit çeşit içkinin meydanlara sığmadığı Rio'da yanına almanız gereken tek şey güneş gözlüğünüz ve parmak arası terlikleriniz. 30 derece sıcakta yeni yılı karşılamak ilginç olabilir.

3-) HONG KONG

Yılın 12 ayı boyunca 7 gün 24 saat etkileyici bir görünüme sahip olan Hong Kong, yılbaşı dönemlerinde masal diyarlarını andırıyor. Saatlerce devam eden havai fişek gösterileri, devasa binalardan şehrin üzerine doğru düşen lazer gösterileri ve Uzak Doğu'nun eşsiz lezzetleri ile yılbaşı geceniz unutulmaz olabilir.

4-) LAPLAND

30'lu yaşları geride bırakmış insanlar olarak Noel Baba'nın varlığına hâlâ inanıyoruz. Umudun, mutluluğun simgesi olan Noel Baba'nın doğduğu yer olan Lapland'de yeni yılı karşılamak torunlarınıza dahi anlatacağınız bir anı olabilir.

5-) İZLANDA

Kuzey ışıkları altında, Noel Baba'nın geyikleri ile gökten geçtiği anı beklemek için en iyi adres İzlanda. Kış memleketi olan İzlanda'da özellikle yeni yıl dönemi çok keyifli oluyor. Kızakla yapılan geziler, mangal partileri, Noel pazarları ve tabii ki akıl almaz bir indirim sizleri bekliyor.

Çengelköy: Boğaz'ın kenarında asırlık bir çınar

Boğaziçi’nin esintileri, yalıların alt katına, cumbalı üst katlara misafir oluyor. Bahçesi “deniz” olan Muazzez Hanım Yalısı, Server Bey Ya...