tatil planı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tatil planı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Temmuz 2020 Cumartesi

Tuna Nehri'nin bekçisi Budapeşte

İstanbul'dan sonra dünyanın en güzel şehri diyebileceğimiz, Tuna Nehri'nin kıyısında; geçmiş ile günümüz arasında bir köprü gibi uzanan Budapeşte'ye gidiyoruz hepbirlikte. Budapeşte'ye nasıl gidilir, nerede kalınır, nereler gezilir - görülür, ne yenir - içilir hepsini derledik topladık, Mutluluk Destinasyonu'nun rotasını Budapeşte'ye çevirdik.

BUDAPEŞTE'YE NASIL GİDİLİR?

İstanbul'dan THY ile yapacağınız 2 saatlik bir yolculuğun ardından, Budapeşte Liszt Ferenc Uluslararası Havalimanı'na ulaşabilirsiniz. Biraz daha uygun fiyatlı bir yolculuk yapmayı tercih ederseniz; Pegasus, Swisair, KLM, Lufthansa gibi havayolları ile aktarmalı olarak uçabilir, bilet fiyatını dörtte bir oranında azaltabilirsiniz.

BUDAPEŞTE'DE NERELER GÖRÜLMELİ?

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra hem maddi hem de manevi olarak büyük hasar gören Budapeşte adeta baştan yaratıldı. Ancak bu baştan yaratılış aşamasında tarihe de saygı gösterildi. Tüm o ihtişamlı katedraller, binalar, taş kaplı yollar modern mimarının desteği ile aslına uygun olarak renove edildi. İşte bu büyük mücadele ile, Budapeşte Avrupa'nın gözbebeği haline geldi.

- Almanya'dan başlayıp, Karadeniz kıyılarına kadar Tuna Nehri, Budapeşte'nin tam ortasından geçer. Nehir kenarında balık yemeyi ve nehirde sandal sefası yapmayı ihmal ederseniz, Budapeşte'ye gitmiş sayılmazsınız.

- Şehir eski ve yeni, yani Buda ve Peşte olarak ikiye ayrılıyor. Her iki taraf da farklı güzellikler vaat ediyor. Buda Kalesi'ni ve kale ve civarındaki kiliseleri görmenizi şiddetle tavsiye ederiz.

- Neo-Rönesans mimarisiyle herkesi kendine hayran bırakan Aziz Stefan Bazilikası da görülmesi gerekenler listesinin üst sıralarında yer alıyor.

- Şehrein en güzel manzarasına sahip olan Balıkçı Tabyası'nda akşamın tadını çıkarabilir, Tuna Nehri'nin güzelliğini kesintisiz izleyebilirsiniz.

- Buda ile Peşte'yi birbirine bağlayan Zincir Köprü ve köprü üzerindeki aslan figürlerini yakından incelerseniz, antik kentin izlerini göreceksiniz.

- Kanuni Sultan Süleyman'ın ordusu ile Budapeşte'ye giden ve 10 yıl boyunca bu şehirde yaşayan Bektaşi dervişlerinden Gül Baba'nın türbesini ziyaret edebilirsiniz.

BUDAPEŞTE'DE NEREDE KALINIR?

Ulaşım noktalarına yakın ve güvenli bölge olması nedeniyle konaklama için; Citadella, Balıkçı Kalesi, Belvaros ve Lipotvaros tercih edilebilir. Gecelik konaklama fiyatı 300 Türk Lirası'ndan başlıyor. 5 yıldızlı oteller süper lüks bir konakla vaat ederken, 3 yıldızlı otellerde ise daha uygun fiyata da, güvenli ve konforlu bir tatil geçirebilirsiniz.

DİKKAT!

Tatil bölgesi olduğu için yankesicilere karşı dikkat edilmeli, özellikle sırt çantanızı ön tarafa takmalısınız. 
Metroya ücretsiz binebileceğiniz söyleyenler olacaktır, zira turnike vs. yok. Ancak bir durak sonra bilet kontrolü yapılmayacağının garantisi de yok. Bir bilet parası vermemek uğruna, tüm tatil paranızı ceza ödemek için kullanabilirsiniz.
Margaret Adası'na gidip vakit kaybetmeyin, İsanbul'daki Yıldız Parkı bile daha çok şey vaat ediyor.



27 Ekim 2019 Pazar

Varış noktası olmayan yolculuk

Mutluluk Destinasyonu’nun onlarca yolculuklarından birinde, Bordolu Çocuk ve Albanita bu defa, ülkenin “kuzeybatısı” için marş motorunu çeviriyor. Biri “deniz” diğeri ise sadece ‘çakıl taşı’ olan Albanita ile Bordolu Çocuk, 41 derece kuzey paralelinden 40 derecelik enlem ve 29 derece doğu meridyeninden 26 derece boylam üzerine direksiyon kırıyor.

Mutluluk Destinasyonu
İstanbul’dan güzel bir sabah ile yeni doğan güneş ışıklarını takip eden Albanita ve Bordolu Çocuk, bıkkınlık geçirdikleri büyük şehir sıkışıklığını aşmak için birbirlerinin ellerini tutuyor. Arabanın birkaç parmak aralık duran camından bulduğu boşluktan sızan sabah serinliği yüzlerindeki uyku mahmurluğunu alıyor. Bu esnada Bordolu Çocuk dönerek, “Yanımdasın, baksana yanındayım. Aşık biri için daha büyük bir nimet olabilir mi” diyerek trafik yoğunluğunun boğuculuğunu kırmak istiyor. Albanita ise “Aman! Vapura yetişemezsek de bekleriz, sonraki sefer ile gideriz” diye teselli ediyor, gecikmiş olan Bordolu Çocuk’u şefkâtle affetmiş olduğunu göstermek için.

Mutluluk Destinasyonu
Neyse ki; yolun ilk aşaması için planlanan saatte, vaktinde yetişiyorlar Bostancı’ya. Hızlı feribot ile Yalova’ya geçmek için arabalı vapura biniyor ve temiz hava almak için de saatte 42 mil hız yapan devasa koca yığının ana güvertesine çıkıyorlar. Kuşların denizde şarkılar söyledikleri bir ormanda, Albanita’nın akşamdan hazırladığı kahvaltılıklar küpeşte kenarında yenirken; tatil heyecanı, sabırsızlığa dönüyor. Topu topu 35 dakikalık bir yolculuk uzarken; sürpriz ise sancak tarafındaki güvertede bekliyor.

Mutluluk Destinasyonu
Esinti fazla olunca, ana güverteden arabaya geri dönen Bordolu Çocuk ve Albanita, birkaç mil boyunca huzurlu ve özgür bir seyahati tamamlıyor. İstanbul’da pupa tarafından araçları kabul eden feribot, Yalova’da bu defa pruva kapıları açıyor. Arabalar peşi sıra karaya çıkıyorlar. Aksilik o ki; farları açık unuttuğunun farkında olmayan Bordolu Çocuk’un sersemliği ile yolculuk, İstanbul’daki trafik keşmekeşi sonrası Yalova’da feribot içinde mahsur kalmak ile bir daha sekteye uğruyor.

Mutluluk Destinasyonu
Elektronik arabaların tamamında olduğu gibi iterek hareket ettirilemeyen, kendisini kilitleyen sistemi yüzünden bulunduğu yerde sabit kalan araba, aslında 'zamanla yarışan' feribot seferlerini de aksatıyor. Denizde geçmeyen zaman, bu defa su gibi ilerliyor. Yaşadığı telaşı sakince bastırmaya çalışan Bordolu Çocuk, dikkatsizliğini de örtmeye çalışırken; Albanita’ya bakarak, “Senin var olduğun ve senin olduğun her yerde diğer öteki her şey yok olur” diyor. Ancak bütün gemi tayfası aynı anlayış ile gösteriyi pek paylaşmıyor. İskeledeki onlarca araç sahibi, feribottaki bir aracın dışarı çıkarılmasını bekliyor, giriş yapabilmek için…

Mutluluk Destinasyonu
Böyle anlarda herkes mantıklı olup olmadığına bakmadan bir fikir ileri sürer; kimisi çekici çağırmaktan bir başkası el birliği ve insan gücüyle arabayı kaldırıp taşıyarak karaya bırakmayı teklif ediyor. Bu arada daha tecrübeli olan başkası, ustaca bir manivela ile kilitli tekerleri açmayı başarıyor. En azından araba deniz tarafından karaya çıkarılıyor, böylece olağan akış başlıyor. Dışarıdaki sıralı araçlar ve yeni yolcular feribottaki yerlerini alıyor.

Mutluluk Destinasyonu
İstanbul’dan gelen hızlı feribot, ardında köpükler bırakarak, martıları da peşine takıp Yalova’dan uzaklaşırken; Albanita ile Bordolu Çocuk ise kaderleri ile baş başa kalıyor. Bordolu Çocuk, “Sana bakarken, her şeyi unutuyorum” diye sapşallığına sevimlilik sığdırmaya çalışıyor.

Mutluluk Destinasyonu
İskeledeki gişe memuru ve güvenlik personeli 'yardım' için koşarken; çevredeki duraklardan birinden taksi çağrılıyor, basit bir şarj ile araba yeniden çalıştırılıyor. Albanita yine merhametini göstererek, “Üzülme, gemiciler deneyimlidir. Her seferde bizim gibi bir araç feribotta kalır zaten” diyerek sevgisini sunuyor. Yolculuk ‘30 dakikalık’ bir gecikme ile kaldığı yerden yeniden devam ediyor.

Mutluluk Destinasyonu
Yalova, Bursa, Balıkesir üzerinden Çanakkale’ye, devamında ise Geyikli’ye varmayı planlayan Albanita ile Bordolu Çocuk’u Bandırma’da da bir başka talihsizlik yakalıyor. Şehirler arası yollarda ‘120 kilometre’ olan hız sınırı, Balıkesir’i çıkarken; Bordolu Çocuk’un yolun başındaki zaman kaybını kapatma gayretleri yüzünden polis kontrolüne takılıyor, yalnızca '3 kilometre' aşım ile... Oysa '10 kilometre' kadar tolerans olması gereken azami hız için despot, hatta gestapo yerel trafik ekibi, çok ağır bir fatura çıkarıyor.

Mutluluk Destinasyonu
Bir süre söyleyecek söz bulamayan, hesapsız bir harcama yüzünden çöken sessizliğin içinde birbirine seslenemeyen Albanita ile Bordolu Çocuk’u güneş ışığını kovalayan ayçiçeği tarlaları, uçsuz bucaksız yeşillikler ve rüzgârgülleri geri getiriyor. Çünkü insan yalnızca biraz keyifli olduğunda gevezelik eder. Bu andan sonra yeniden zaman, muhabbet dolu kilometreler ile taksim ediliyor. Sevinçler unutulabilir, ancak birlikte yaşanan sıkıntılar hiçbir an yok olmaz. Albanita ile Bordolu Çocuk, Yalova ve Balıkesir’de unutamayacakları iki yol anısı ekliyor anı koleksiyonlarına.

Mutluluk Destinasyonu
Dünyadaki her şey abartı olabilir. Ancak özlem abartılamaz. Hasret gerçektir.Akü bitmesi, trafik çevirmesi’ derken uzayan yolculuğun, Geyikli’ye ulaşınca; biraz daha mesafesi açılıyor. Konaklanacak otelin 'konum bilgisi' ilçe merkezini gösterirken; bir süre arayıştan sonra aslında sahilde olduğunun anlaşılması ve oysa oraya da 7 kilometrelik daha yolları bulunduğunu anlayan Albanita’nın hasret ile sabrı tükenirken; Bordolu Çocuk, “Kalbimde ve yanımda sen varken; ben her şeye katlanabilirim” diyerek biraz daha gaz pedalına dokunuyor.

Mutluluk Destinasyonu
Albanita yorgunluk içinde “İstediğim tek şey yüzümü kucağına koymak, başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuz dek öyle kalmak” der gibi bakıyor. Bordolu Çocuk ise bunu derin bir bağ ve duygu ile hissediyor. Zira sevenler gözleri ile bakmaz, kalpleriyle hissederler.

Mutluluk Destinasyonu
Sabah saat 8,5’ta başlayan yolculuk, akşamüstü saat 4,5’ta tamamlanıyor. Geriye ise tatlı bir yorgunluk ve hiçbir şey ile ölçülemeyecek dayanışma, huzur ve elbette artık tebessüm ile yâd edilen bir “mutluluk” kalıyor.

Mutluluk Destinasyonu
Şimdi Bordolu Çocuk bu satırları not düşerken; geriye doğru baktığında diyorum ki, “Eğer mutluluktan ölünüyorsa, bu benim başıma gelmeli. Dünya üzerinde var olan bütün zamanları senin için kullanmak istiyorum; seni düşünmek, seninle nefes almak için Albanita.”

Çengelköy: Boğaz'ın kenarında asırlık bir çınar

Boğaziçi’nin esintileri, yalıların alt katına, cumbalı üst katlara misafir oluyor. Bahçesi “deniz” olan Muazzez Hanım Yalısı, Server Bey Ya...