Korona salgını sonrası normalleşme ile
birçok yasak 1 Haziran’da kalktı. Bunlardan biri de şehirlerarası seyahat kısıtlaması… Tatil planları da böylece yavaş yavaş gözden geçiriliyor.
Mutluluk Destinasyonu olarak size güzel bir teklifimiz var.
Uzun bir süre evlerde kalarak bunaldık ve artık nefes almak istiyorsanız, sizleri Muğla’nın Marmaris semtindeki Bördübet Köyü’ne götürüyoruz. Tabii; yine de kurallara uymamız gerekiyor.
‘Sosyal mesafe’ uzaklığında, maske takarak en iyi izole olmuş yer olan
Bördübet’in içlerine sokuluyoruz. Biraz enerji toplamak ve korona endişesini unutmak istiyoruz.
Marmaris’ten Datça’ya doğru giderken;
Bördübet tabelası sağınızda kalacak. O yol sizi,
‘saklı cennet’ ile tanıştıracak. 20 dakika
“çam ağaçları” arasından, köy yollarından geçeceksiniz. Sonunda sessizliğin ardında saklanmış turkuaz bir koy sizi karşılayacak.
Kısa süre içinde huzur hücrelerinize dolacak.
Uçsuz bucaksız çam ormanları, deniz seviyesine gelmeden tertemiz kokusuyla sizi yenileyecek.
Yeşil ve mavi tonları burada birbirine karışırken; Bördübet’i en iyi anlatan kelime “şirinlik” olacak. Trafik, karmaşa, egzoz dumanı ve yüksek binaların olmadığı Bördübet, bitki, kuş ve hayvan çeşitliliğiyle sakin bir hayatın, yavaş temponun
“iyileştirici” yanını yaşayacaksınız.
Hisarönü’ne bağlı olan
Bördübet’te orman ve deniz birbirine karışmış olarak yaşanıyor. Kalabalıktan ve gürültüden arınmış
Bördübet’te Gökova Körfezi’ne bakan manzara ile günler uzayacak, geceler kısalacak. Başka türlüsü olmadığı için sabah saat 7’de uyanacaksınız. Çünkü tabiat uyumanıza izin vermeyecek. Kuş, horoz ve diğer hayvanların sesleri, gün ışığı sizi uyanmaya hazırlayacak.
Altında su akan balkonlarınızdan balıkçıların her sabah mekânlara taze lâğos, çipura, ve ahtapot bıraktıklarını görerek, yeni günü karşılayacaksınız.
Buraya adım attığınızda metropol telaşı, karmaşa, stresten uzaklaşacaksınız. Rüyanızda kimseyi kovalamayacak, hiçbir şeyden kaçmayacaksınız, deliksiz uykular çekeceksiniz.
Kahvaltı yapmadan önce kolunuza taktığınız sepetle, meyve ve sebze bahçelerinde kendinizi bulacaksınız. Bördübet’in kazları, ördekleri, kuğuları keşfe çıktığınız yolculuğunuza eşlik edecek. Albanita ve Bordolu Çocuk gibi siz de domates, biber, salatalık, roka, maydanoz, fesleğen, nane ve envai çeşit meyveleri dalından toplayacak, temiz havayı içinize çekip doğanın tadını çıkarabileceksiniz. Sularda cıvıl cıvıl koşuşturan yavrular, onları toparlamaya çalışan anneleri göreceksiniz. Sizi fark edince su yüzeyine başını uzatan bir kaplumbağa görürseniz, merak etmeyin
‘ekmek’ istiyordur.
Biz metropol sakinleri, hayatı Bördübet’teki gibi sakin ve telaşsız yaşamayı beceremiyoruz; hiç değilse burada şehirdeymiş gibi yaşamamaya çalışıyoruz. Bu yüzden kahvaltı keyfini olabildiğince uzatmaya karar veriyoruz. Organik sebzeler, enfes tatlar ile bir lezzet şölenine dönüşüyor kahvaltı… Kümesten aldığımız yumurtaları, aşçıya verip omlet yapmasını rica ediyoruz.
Albanita ve Bordolu Çocuk’tan başka böyle yapan var mı bilmiyorum; ama
az evvel gezdiğimiz bahçedeki bergamut, portakal, yaban mersini ile yapılan reçeller, ‘arıcılık’ ile sağlanan geçim sebebiyle en kaliteli ballar, taze peynirler ile buluşup damağımıza ve ruhumuzu hitap ediyor. Burada ekmekler, anında pişirilip servis ediliyor.
Bördübet’teyseniz, ‘Rodos inciri’ yemeden dönmeyin.
Bördübet ve Hisarönü Koyu’nda yüzebilir, at binebilir, Marmaris’i keşfedebilir, Reşadiye Yarımadası’nda trekking yapabilir, sörf ve yelken gibi su sporları ile adrenalin yükseltebilirsiniz. Çarşı ve pazarlarda yerel halkın tezgâh açtığı doğal ürünleri, yöresel tatları alabilir, hediyelik eşya, kıyafet ve takı vb. alışverişi yapabilirsiniz.
Konakladığınız otelden temin edebileceğini oltalarla balık tutma deneyimi yaşayıp Snack Bar’da “mangal keyfi” yapabilirsiniz. Bizim gibi otomobiliniz ile geldiyseniz,
‘Mavi Yolculuğun’ karadan yapılanı Mavi Safari’ye çıkabilir, arabayla küçük koyları dolaşabilir, yüzebilir, istediğiniz kadar kalabilirsiniz.
Hiçbir şey yapmasanız bile yöre halkı ile sohbet etme,
Bördübet’i bir de sıcak, sempatik insanlardan dinlemenin keyfini çıkarabilirsiniz. Onlara sorarsanız; bölge ismi, İngiliz askerlerinden geliyor. Öyle ki;
buraya saklanan İngilizler, kuş çeşitliliği ve seslerin güzelliği karşısında Bördübet için “bird the bed” demişler ve ismi de oradan kalmış.
Bördübet’te kendinizi bir masaldan daha güzel bir yerde hissedeceksiniz. Sessizliğin anavatanı, bakir kalabilmeyi başarmış bir yer; nefes alacaksınız.
Endişe, kaygı, sıkıntı, korku, öfke, hayal kırıklığı; her türlü olumsuz duygu unutulacak. Burada birkaç gün geçirmek, birkaç ay ile eşitlenecek.
Begonvillerin süslediği,
Japon güllerinin güzelliğine güzellik kattığı Bördübet’te arkanızı çam ormanlarına dayayacak, yüzünüzü önünüzde alabildiğine uzanan kumsal ve masmavi Gökova Körfezi’ne dönecek, sizden mutlusu olmayacak. Temiz ve nemsiz havasıyla
Bördübet, Bordolu Çocuk gibi astım rahatsızlığı olanlara da ‘iyi’ geliyor.
Geyikli’deki gibi sürekli bir esinti olduğu için yaz günlerinde bile bunaltan sıcakların hissedilmediği Bördübet’te
Albanita parmak uçlarını yüzdürüyor sadece. Neyse ki;
Marmaris’te ‘mavi bayraklı’ ve güvenliği teyit edilmiş ‘korona sertifikasyonu’ bulunan plajlar, imdada yetişiyor. Yorgunluğu; “patlıcan ezmeli pizza” ve “cevizli, mantarla salata” alıyor.
Uzun sahil şeridi boyunca bir sürü bakir koy, antik kent, aktivite seçenekleri sizleri bekliyor.
Bördübet’te deniz, güneş ve çam ormanları adeta birbiriyle tutku içinde, aşkla dans ediyor gibi… Tabiat güzellikleri arasında kayboluyor, huzurlu zamanlar yaşıyorsunuz. Bördübet, modern köy hayatı vaat ediyor.
Şehre dönmeyi unutmuşken; damaklarda ise ay ışığındaki piknikte tüketilen, organik üzümlerden yapılmış ev şaraplarının tadı kalıyor.