Göksu Nehri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Göksu Nehri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Eylül 2018 Cumartesi

İmkansız bir aşk... Anadolu Hisarı

Sakince akan bir nehrin, yarenine kavuşurmuş gibi denize usul usul sokulduğu noktada, yemyeşil ağaçların şık bir çerçeve gibi sarılıp sarmaladığı Anadolu Hisarı, tüm heybetiyle hem şehrin göbeğinde duruyor hem de imkansız bir aşk gibi kendisine yaklaşılmasına izin vermiyor. Ne kadar yaklaşabilir, ne kadar dokunabiliriz bilmiyoruz ama Marmara Denizi'nin son gardiyanı, Karadeniz'in ilk kalesi Anadolu Hisarı'na doğru yola çıkıyor Mutluluk Destinasyonu.
Anadolu Hisarı / Mutluluk Destinasyonu
Burası; Beşiktaş, Kadıköy, Eminönü gibi şehrin tüm merkez noktalarına eşit mesafede. Nereden yola çıkarsanız çıkın 40 dakika sonra Anadolu Hisarı'nın örme taşları Beykoz'un girişinde, Kavacık'ın çıkışında, Göksu Deresi'nin denize döküldüğü noktada sizi karşılıyor.

Bizim gibi, bir yılan misali kıvrılan ağaçlıklı yollardan geçerek arabayla da Anadolu Hisarı'na gidebilir ya da şehrin farklı noktalarından kalkan vapurlarla, martıları peşinize takarak da eski İstanbul'un bittiği yere ulaşabilirsiniz.
Anadolu Hisarı / Mutluluk Destinasyonu
1395 yılında Yıldırım Beyazid tarafından yapılan bu kale ile İstanbul Boğazı kontrol altına alındığı gibi tüm Osmanlı padişahlarının hayalini kurduğu Konstatinapolis'i yakından izlemek için de eşsiz bir mekan. Üstelik Yıldırım Beyazid bu hisarı yaptırarak, 58 yıl sonra torunu Mehmed Han'ın, Fatih Sultan Mehmed olarak anılmasını sağlayacak fetih için de ilk adımı atmış oldu.

Dönelim günümüz Anadolu Hisarı'na. Size ilk tavsiyemiz rahat spor ayakkabılar giymeniz. Çünkü epeyce yürüyeceksiniz. Göksü Deresi'nin her iki tarafında da birbirinden şık ve zengin menülü kafeler açılmış. O kafelerde soluklanacağız ama önce eski sokaklara dalalım.
Anadolu Hisarı / Mutluluk Destinasyonu
İstanbul'un kadim semtlerinden Beykoz'a bağlı Anadolu Hisarı'nda tarihi yapı modern tekniklerle renove edilerek korunmuş. Evlerin her birinin bir kişiliği var sanki. İstanbul Boğazı'ndaki yalıların birer minyatürü gibi duran evlerin avluları Göksu Deresi'ne açılıyor. Tahta verandalar, camlardan sarkan begonviller, ahşap kepenkli kapılar... Siyah beyaz bir Türk filmi gibi nehrin kenarından göz kırpıyor evler insana. 

Neredeyse her evin önünde bir tekne var. Çünkü burada yaşayanların ulaşımı; otobüs, minibüs, araba değil tekneler. Belki her evde araba yok ama her evde mutlaka bir tekne var. Tabii sadece şahıs tekneleri değil, gezi tekneleri de var. Saati 250 TL gibi bir ücret karşılığı Göksu Nehri'nden süzülerek Marmara Denizi'ne karışabilirsiniz. 
Anadolu Hisarı / Mutluluk Destinasyonu
Göksu Nehri üzerindeki minik köprüde fotoğraf çektirmeyi sakın unutmayın. Bir yanınız Marmara bir yanınız Karadeniz olacak.  Sınır fotoğrafları çok meşhurdur ya, bizce bu fırsatı kaçırmayın.

Anadolu Hisarı'nın tam karşısında, nehrin kıyısında bir de 700 yıllık mezarlık var. Mezarlıklar hep hüzünlüdür ama burası bir başka yakıyor insanı. Çünkü tüm mezarlar çocuklara, bebeklere ait. Belki de bundan dolayı halkın eli hep mezarlığın üzerinde. Bakımını, temizliğini bizzat kendileri yapıyorlar.
Anadolu Hisarı / Mutluluk Destinasyonu
Ve turistlik her yerin başına gelen o malum olay. Kafe istilası. Verandası nehrin üzerine taşan onlarca kafe var burada. Özellikle atıştırmalık tabakları zengin ve lezzetli. Ama baştan uyarmakta fayda var, doğanın armağanı olan manzarayı size parayla izlettirmeyi görev edinmiş o kafeler; 2 çay 2 kahve için, sizden 1 aylık mutfak masrafınız kadar para talep edebilir.

Son bir tavsiye daha. Anadolu Hisarı'na bakabildiğiniz kadar uzaktan bakın. İhtişamını, mimari kusursuzluğunu uzaktan görmek çok daha kolay. Her şeyde olduğu gibi Anadolu Hisarı'nda da yaklaştıkça kusurlar göze batıyor. 

Çengelköy: Boğaz'ın kenarında asırlık bir çınar

Boğaziçi’nin esintileri, yalıların alt katına, cumbalı üst katlara misafir oluyor. Bahçesi “deniz” olan Muazzez Hanım Yalısı, Server Bey Ya...