29 Nisan 2018 Pazar

Yaşamak için sebep: Tirilye

         Bursa’nın en güzel beldesini görmek ister misiniz? Bugüne kadar gördüğünüz sahil kasabalarından fazlasını deneyimlemeye ne dersiniz? Burada yaşamak da, sevmek de, aşk ile dolanmak da ayrı güzel. Küçük olmasına rağmen gezmeye doyamayacak, gezmeyi bitiremeyeceksiniz. Hadi, Tirilye’ye…
Tirilye/Bursa/Mutluluk Destinasyonu
  Sizinle beraber ‘açılış destinasyonu’ olarak Bursa’yı gezdik. Türkiye’nin en kalabalık 4’üncü kentinde Gölyazı ve Cumalıkızık molalarından sonra şimdi de Tirilye’deyiz. Mudanya’ya bağlı, Marmara Denizi kıyısındaki eski Rum köyü, İstanbul’un ‘Balat’ semtini çağrıştırdı bize... Mavi ve yeşil belki de Tirilye kadar hiçbir yere bu kadar yakışmıyor. Zeytin bahçeleri ile meşhur bu yer, ağaçlık tepelerden deniz seviyesine indikçe sıklaşan küçük, güzel, şirin bir yerleşim alanı
Tirilye/Bursa/Mutluluk Destinasyonu
  Mudanya’nın yüksekliklerinden ‘çift yönlü, iki şeritli’ dar bir yoldan aşağı, ağır aksak, kıvrıla kıvrıla iniyoruz. Solumuz yemyeşil yamaç, sağımız alabildiğine mavi deniz, dik bir uçurum… Sadece Tirilye’ye indiğimiz bu yol için bile buralara gelmeye değer. Pişman olmayacaksınız. Leziz balıklarını, zengin kahvaltısını, çeşitli reçellerini, doyumsuz yağ ve salça kokularını söylemiyorum bile…
Tirilye/Bursa
  Taş ve ahşap yapıların göz alıcı güzelliğinden etkilenerek, geri dönmek istemeyeceksiniz; temin ediyorum. Zarif pencereleri olan evleri, Rum mimarisinin gövde gösterisi sayılabilecek eskimeyen yapıları, hüzün dolu bakımsız çeşit çeşit haneleri, her köşe başında bir sanatsal başyapıt gibi önünüze çıkıyor. Mesela tarihin tanığı Kemerli Kilise’de dokunmaya kıyamayacağınız duvarlarına, umursamaz davranıldığını, düşüncesizce demirler çakılıp gerilen iplere çamaşır asıldığını görmek, yüreğinizi sıkıştırıyor. Tarihe çamaşır ipi geren, değersiz bez parçaları asan toplum olmakla övünmek mi gerekir, bu sorumsuzlukla hayıflanmak mı; takdir sizin…

  Semtin kalbi sayılabilecek küçük meydan ve çarşısında, yanı sıra hareketli duraklarından sahil boyu fotoğraf makinenizi elinizden bırakamayacaksınız. Ölümsüzleştirecek o kadar çok ayrıntı bulacaksınız ki; hangisini sabitleyeceğinizi şaşıracaksınız adeta. Çok sayıda görkemli kilise, manastır, ayazma, cami, çeşme, birbirinden güzel evler, asırlık ağaçlar ve doğal güzellikleri ile Tirilye, köy havasını muhafaza edebilmiş, ‘masumiyet ve bohemlik’ isteyen misafirlerini bekliyor.
Tirilye/Bursa/Mutluluk Destinasyonu
  Zeytincilik semtteki insanların başlıca geçim kaynağını oluştururken, balıkçılık ve şarapçılık da diğer iş kolları olarak dikkat çekiyor. Özellikle kırmızı şarap, tadı ve kokusu ile karşı konulamaz bir zayıflık sunarak, konuğunu çaresiz bırakmaktan utanmıyor! Balıklarının lezzetine gelene kadar çeşit çeşit mezeleri, ön ikramları ile zaten doyacaksınız. Bu yüzden üzerinde dumanı tüten balığınız gelene kadar kendinizi ilk servislere kaptırmamanızı tavsiye ederim. Biz ettik, siz etmeyin.

Tirilye/Bursa/Mutluluk Destinasyonu
  Tirilye’nin küçük meydanı ve çarşısı gezmek için başlangıç noktası olmayı hak ediyor. Ahşap evleri, tarihi yapıları, görkemli mimarisi ile sizi ‘retro saatler’ bekliyor burada... Neo-klasik tarzdaki eski papaz okulu; yani Taş Mektep, 1330’da Bizans’tan Osmanlı’ya geçen semtteki camiye çevrilen st. Stephanos Kilisesi, ilk adıyla Yuannes Kilisesi bugünlerde bilinen şekliyle Dündar Evi, gerçek ismiyle Panagia Pontobasilissa veya Kemerli Kilise, Tirilye’nin tepe noktası Çamlı Kahve, eski postane mutlaka uğramanız gereken adreslerden… Aykırı, dikkat çekici birçok ahşap ev, zamanı geçmiş işletme, taş yapılar, dini merkezler de hafızalarınıza kazınacak.
  Büyük şehirlerde her saatte mutlaka uyanık, ayakta birileri oluyor; ama küçük yerlerde, Tirilye gibi kasabalarda herkes aynı saatte yatıyor. Akşam ezanı okunmadan, henüz hava kararmak üzereyken insanlar sokaktan çekildi, dükkânların kepenkleri kapandı, dışarıdaki canlılık bir anda yerini sükûta bıraktı; ahşap pencerelerden huzurun ışığı kaldırımlara dağıldı. Biz de böylece henüz yorulmadan, daha doyamadan gezimizi sonlandırıp odamıza çekilmemiz gerektiğini idrak ediyoruz.
 
Tirilye/Bursa/Mutluluk Destinasyonu
Konaklama için bizim tavsiyemiz Trilyalı Butik Hotel. Adeta bir köşkü andıran otel, özenli ve düzenli iç tasarımı dışında, cephesiyle de hemen fark ediliyor. Beykoz’da 3 katlı konağını, insanların hırs ve ihtirası uğruna haksız şekilde kaybeden 73 yaşındaki topal Ahmed Amca’nın kahvesini içmeyi ve dokunaklı anılarını dinlemeyi lütfen ihmâl etmeyin. Kendisine bizden de selam söyleyin, olur mu? Bize gönlünü açtı, onu sevdik, siz de seveceksiniz. Hassas personeli, duyarlı, sıcakkanlı ve güler yüzlü çalışanları ile Hotel Trilyalı’dan başka bütçenize göre motel, pansiyon ve diğer alternatifler de huzurlu şekilde konaklamanız için mevcut.

  Merhum jön Tarık Akan ile güzel aktrist Hülya Koçyiğit’in başrollerini paylaştığı 1972 tarihli Ertem Eğilmez filmi ‘Sev Kardeşim’ burada, Tirilye’de çekilmişti. Limanda gezerken anımsayacaksınız. Yanınızdayken bile kokusunu özlediğiniz ile sarmaş dolaş mehtabı ve denizdeki ay ışığını izlerken, Tirilye’de yaşamak için güçlü bir sebep buluyorsunuz. Hayatınızın kalanını burada geçirmek isteyebilir, bu duygularla dönerken; aklınızı gönlünüzü geride bırakabilirsiniz.

“Tirilye” sen nesin?

  Antik çağlardan beri yerleşim yeri olan Tirilye’nin adı, Hristiyanlık’tan aforoz edilerek İstanbul’dan sürgün edilen üç papazdan mülhem olduğu ifade ediliyor. Öte yandan barbunya balığı anlamı taşıyan ‘trigliya’ isminin kente atfedildiği dile getiriliyor. Misyalılar, Traklar, Romalılar, Bizanslılar, Rumlar ve Türkler’in yurt edindiği burası, Cumhuriyet’ten sonra isim değiştirirken; yaklaşık yarım asır ‘Zeytinbağı’ olarak anılsa da 2011’de isabetli bir karar ile “Tirilye” adı iade edilmiş. Bu yer; kısa bir süre de Mahmut Şevket Paşa’yla özdeşleşmiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çengelköy: Boğaz'ın kenarında asırlık bir çınar

Boğaziçi’nin esintileri, yalıların alt katına, cumbalı üst katlara misafir oluyor. Bahçesi “deniz” olan Muazzez Hanım Yalısı, Server Bey Ya...