ada etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ada etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Nisan 2019 Pazar

Cunda’nın kokuları

Bir an için duruyor ve 180 derece dönüyoruz. Etrafta; sahil boyunca sıralanmış restoranlar, kafeler ve müstakil evler uzanıyor. Biraz ileride ise büyük bir ‘yat limanı’ var. Bir taraftan Türkçe ezgiler yükselirken; öte yandan Yunanca müzikler duyuluyor. Melodiler birbirine karışıyor. Mutluluk Destinasyonu, Cunda’da…

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

Hayatın akışına bir ‘dur’ diyerek, kısa mola için zeytin ağaçları arasından temiz havayı takip ederek, lezzetli yemeklerin kokusuna ulaşıyoruz. Hemen her köşede bir tarihi kalıntı kendini gösterirken; mütevazı bir balıkçı kasabası önümüzde yükseliyor.

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

Cunda
’ya ulaşmak için kat ettiğimiz yol boyunca, Burhaniye’de kızarmış ekmek üzerinde ‘baharatlı’ zeytinyağı ve Ayvalık’taki tostların etkisi hâlâ damağımızda duruyorsa da midemiz kazınıyor. Yeni lezzetler ile barışık Albanita, Cunda Adası’na özgü, küçük sardalya denilebilecek, ‘papalina’ söylüyor. Ege’nin binbir çeşit otlarından oluşturulan mezeler ve zeytinyağlıları da Bordolu Çocuk’un doyması için yetiyor. Yemeğin sonunda Taş Kahve’deki dibek kahvesi ve sakızlı Girit dondurması ise adeta bir lezzet şöleni oluyor.

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

Biz Cunda’ya karayolu ile ulaşıyoruz; ama siz ‘deniz sefası’ istiyorsanız eğer, Ayvalık’tan da tekneler ile geçilebiliyor. Pateriça Koyu’nda tazelenmek için sakinliği dinliyoruz ardından.

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

Arnavut taşları üzerinde avare adımlarla varacağınız biraz ilerideki Bıyıklı’da, denizin üzerine kurulmuş masalarda ayağınıza dalgalar vururken; aşk ile bakışmak da ‘benzersiz’ duygular hissettiriyor. Restoranlardan yola taşan zeytinyağı ve ‘taze balık’ kokuları Albanita ile aklımızı çelerken; bir taraftan da sıra sıra evlere bakıp “Keşke hep burada yaşasak” diye içimizden geçiriyoruz. Yüksek tavanlı bir mekân olan Taş Kahve’den de buram buram “kahve” kokusu yayılıyor sokağa bu arada… Kafenin tam orta yerine konumlandırılmış “kömür sobası” misafirlerini geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

Kahvedeki bütün sandalyeler denize doğru çevrilmişken
; bazıları sırtını manzaraya dönüp oturuyor. Hâliyle anlıyorsunuz ki; bunlar Cunda Adası’nın sakinleri… Haklı olarak onlar için denize doğru kahve içmenin çok bir özelliği yok.

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

Denizden iç kesimlere doğru adımlıyoruz Albanita ile… Karşımıza Cunda’nın simgelerinden değirmenler çıkıyor. Fotoğrafçılar için deklanşöre basmanın yeterli olacağı bir tembellik burada, güzel bir kare yakalamak…

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

Kurtuluş Savaşı yıllarında Yunan Ordusu’na ilk kurşunu sıkan Ali Bey’den mülhem
, Cunda’ya "Alibey Adası" da deniliyor. Taş yollarında yürürken; bunların ardındaki tarihi de hissediyorsunuz. Masmavi ve temiz Marmara Denizi’nin önünüzde selam durdurduğu Cunda Adası’nda tarihi ve doğal güzellikleri her karışta bulabilirsiniz.

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

Tek kubbeli bazilika tipindeki Taksiyarhis Kilisesi, Cunda’nın kimliği gibi her yerden görülüyor. Adeta bütün bir adayı koruyan görüntüsüyle Taksiyarhis, Cunda’nın demografik yapısı hakkında fikir verirken; tarih boyunca Rumların baskın geldiğinin de numunesi gibi…

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

1873’te inşa edilen Taksiyarhis, Anakent Kilisesi’nin kalıntıları üzerinde yer buluyor. Koruyucu melekler Cebrail ve Mikail Aleyhiselam’a ithaf edilen Taksiyarhis, Cunda’nın da uhrevî emniyet merkezi sanki. Dikdörtgen düzendeki kilise, 1927’de bir minare eklenerek, “cami” olarak dönüştürülmüş.

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

1870’den beri ayakta olan Saatli Cami de güzelliği ve zarifliği ile kendinden söz ettiriyor. Ayos İanni Kilisesi’nin camiye çevrilmesiyle hayat bulan Saatli Camii, 1928’den bu yana Müslümanların ibadet yeri olarak hizmet veriyor. Aslında yaşı yetenler arasında Cunda’daki “en büyük ikinci kilise” olarak da biliniyor. Zaten Saatli Camii’nin mimari planı da ‘Haç’ şeklinde… Öyle ki; ismi dahi ‘çan kulesi’ üzerindeki saatten gelmekte…

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

1850’de inşa edilen “Panaya Kilisesi” kalıntıları da Cunda Adası’nın süsü gibi… Tarihi kilise bugüne bütünü korunarak ulaştırılamasa da sadece üç duvarı bile geçmişte büyük törenlere nasıl ev sahipliği yaptığını fısıldıyor.

Cunda Adası / Mutluluk Destinasyonu

Huzurlu ve sakin bir adres olan Cunda Adası, doğa ve dinginlik arayanları da ‘yenilenmek’ sorumluluğu içinde misafirliğe bekliyor. Hâlâ çiçeklerin sarıp sarmaladığı samimi karakterini koruyan, pembe ve mavi panjurlu evleri ile sıcak insanların yeri Cunda’da gönlünüze ve ekonomik durumunuza göre her türlü konforu bulacaksınız. Güzelliği, manzarası ve "kokuları" ile Bordolu Çocuk ve Albanita’nin gönlünde özel bir yer edinen Cunda Adası, size de unutulmaz deneyimler yaşatacak, bizden söylemesi...

12 Ocak 2019 Cumartesi

Şövalyelerin evi Malta

Mutluluk Destinasyonu olarak Akdeniz’in en güzel ada ülkesindeyiz. Akdeniz’in kalbinde bulunan Malta’da senenin her dönemi, “kum, deniz ve güneş” üçlemesi ile hayatın sıcak yüzünü yaşıyorsunuz. Neredeyse hiç kış mevsimi görmeyen iklimi ile Malta, tartışmasız Avrupa’nın en sevimli ülkesi, adeta masal diyarı… İtalya ile Libya arasındaki Akdeniz’in ortasında, Avrupa’ya ve Afrika’ya nokta koyuyor.

Malta - Mutluluk Destinasyonu

Ekonomik bir lokasyon olarak Malta, Gozo ve Comino ile birlikte bir takımadalar dizisinin en büyüğü… Yarım milyon kadarlık nüfusu, turizm sezonu boyunca 3 kat artarken; buranın saklı bir Cennet olduğunu söylemek haksızlık olabilir. Malta bütün güzelliğiyle, tüm ihtişamıyla gözünüzün önünde arz-ı endam ediyor. Roma, İngiliz, Fransız ve Arap değerlerinin bir arada bulunduğu kozmopolit bir asalet ile misafirlerini karşılayan Malta’da, Akdeniz’in ışığıyla huzur doluyorsunuz. Zengin mirasıyla keşfedilmeyi bekleyen palazzolar veya sarayları ile Malta, Antik Çağ’dan kalma ışıltısını koruyor. 


Malta - Mutluluk Destinasyonu

Dik arazilerinde kaybolacak, tarihi eserlerinin çekim gücüne kapılacaksınız. Başkent Valletta, St. John Şövalyeleri’nin eliyle inşa edilmiş eski ve zengin şehir, Malta’nın ‘zarafet merkezi’ olarak öne çıkıyor. Her köşesi incelik ile tasarlanmış olan Valletta, Barok mimari tarzında planlanmış. Yüzlerce yıllık tarihin derinliklerinden anıları fısıldayan kiliseler, köprüler, payandalar altın rengi ve tonları ile fark ediliyor.


Malta - Mutluluk Destinasyonu

Dünyanın en büyük surlarına sahip olan Büyük Liman’da güzel bir İtalyan kahvesi eşliğinde geleneksel lezzet ‘pastizz’ yiyebilir, asilzadelerin yaşantısını tecrübe ederken; yanınızda bir Albanita da var ise Akdeniz güneşini masmavi gökyüzünden uğurlayıp “soylu” duygular yaşayabilirsiniz. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman Han’ın 1565’te 40 bin kişilik Osmanlı askeriyle gerçekleştirdiği kuşatmadaki cengâverliği de duyabilirsiniz.


Malta - Mutluluk Destinasyonu

Grand Master’s Palace’ta yalnızca paha biçilemeyen Goblen halılarını bile görmek yeter; ancak estetik harikası mobilyalar da fark edilmeyecek gibi değil nasılsa… Malta mutfağında İtalyan damak tadı ağırlıklı olarak yer alırken; Arap mutfağı etkisi de hissediliyor.


Malta - Mutluluk Destinasyonu

Malta’nın eski başkenti Mdina’da atlar ve eski at arabaları ile eski kale etrafında asırlık tarihlere inebilir, dokunabilir, yeniden yaşayabilirsiniz. Eğer benim gibi; ‘Game of Thrones’ meraklısı bir Albanita yanınızdaysa, her köşe başına daha önce aşina sayılırsınız Mdina’da.

Malta - Mutluluk Destinasyonu

Devasa kapıları geçerken, 4 bin yıllık karmaşık dekoru, mimari ayrıntıları da hayranlık ile fark edeceksiniz. ‘Sessiz şehir’ Mdina’da taş sokaklar, süslü cephesiyle evler ve uzayıp giden gösterişli, göz alıcı sahil boyunca uzanan kafeler, romantik duygular bahşediyor. Sevdiğinizin elinden tutun bir saklı kafelerin birinde, göz göze ‘çikolatalı kek’ yemeyi unutmayın. Bu arada Rabat’ta etkileyici bir yer altı mezarlığı da var, elbette burayı görmeden de dönmeyin, zira farklı bir deneyim yaşayacağınıza emin olabilirsiniz.

Malta - Mutluluk Destinasyonu

Malta’nın kuzeyindeki eski çiftçi kasabaları ve balıkçı köyleri de unutulmaz hazlar hissettirip yaşamanın güzelliğini tattıracak, birbirinden etkileyici fotoğraflar çekmeniz için doğal plato olacak. Malta için ‘ada’ demek haksızlık olabilir. Burası bir adadan çok daha fazlası çünkü… Gozo ile Comino günübirlik ziyaretler için isabetli seçenek olabilir. Gozo’da zaman, ağır aksak ilerlerken; saatlerin durduğu burada huzur ve dinginliği aynı anda yaşayacaksınız. Comino ise adeta doğa harikası bir atmosfer sunacak size… Dünyanın en iyi korunan yapılarından biri olarak Azur Penceresi, şiddetli fırtına ve yalçın dalgalara yenik düşse de, Gozo’da görebileceğiniz yemyeşil tarım alanları hâlâ duruyor. Comino muhteşem koyları, mavi ve yeşil rengin bütün tonlarıyla izole, mahfuz bir yer…

Malta - Mutluluk Destinasyonu

Malta’nın bir ucundan diğer ucuna sadece bir saatte gidebilirsiniz belki; ancak içinde görecekleriniz size bir ömür anlatmaya değecek güzellikler sunacak. Küçük bir ada belki, ama büyük bir tarih sunuyor. Cuma gününden başlayacak 3 günlük bir hafta sonu tatili, Malta’nın hazinelerini keşfetmek için mükemmel bir seçim olabilir. Oysa Albanita’yı dinlese, Bordolu Çocuk için Malta’da bir ömür, gençleşerek de geçebilir. 


Malta - Mutluluk Destinasyonu

Zengin, samimi, güvenilir ve modern insanların ülkesi Malta’da güneş ışıklarına doymuş olarak geri dönebilirsiniz veya dönmek istemeyebilirsiniz de... Denizciler için özel bu yer, denizci ailesine 'damat' olanlar için de “özellikli” konum ediniyor. Kireç taşı binaları, kapı önündeki çiçekleri, dolambaçlı yolları, sakin hayatı, sevimli otel, dükkan ve evleriyle, otantik, cezbedici Malta, Mutluluk Destinasyonu referansıyla sizi de bekliyor.

5 Ocak 2019 Cumartesi

Adriyatik'in kraliçesi Budva

Yaşlı Ceneviz Kalesi'nin gizemi, Dans Eden Kız'ın güzelliği, Stevi Stefan'ın kalabalık içindeki yalnızlığı... Mutluluk Destinasyonu bu hafta, İtalyan rüzgarları ile yüzünü batıya dönmüş, ama kalbinde doğunun iklimini barındıran Budva'da.
Budva - Mutluluk Destinasyonu
Bir zamanlar sadece düşük bütçesi olanların, vize istemediği ve otelleri uygun fiyatlı olduğu için tercih ettiği Budva, artık dünya jet sosyetesinin de kalbinin attığı yer. Egzotik adaları, leziz yemekleri ve tabii ki dillere destan gece hayatıyla, yeni bir İbiza olma yolunda ilerleyen Budva'nın şöhreti, Karadağ'ı geride bıraktı bile.
Budva - Mutluluk Destinasyonu
BUDVA'YA NASIL GİDİLİR?

Türkiye'den Budva'ya ne yazık ki direkt uçuş henüz bulunmuyor. Bunun için önce Karadağ'ın başkenti Podgorica'ya uçarak, ardından bilet fiyatları 6 ila 10 Euro arasında değişen otobüslerle, 30 dakikalık bir yolculuğun ardından Budva'ya ulaşabilirsiniz. Uçak yolculuğu yaklaşık 1 saat 45 dakika sürüyor. Üstelik Karadağ, Türkler'den vize istemiyor.
Budva - Mutluluk Destinasyonu

BUDVA'DA NERELER GEZİLİR?

1-) STARİ GRAD

Yüksek duvarların arkasında yükselen bir orta çağ şehrini andıran Stari Grad'a buranın yerlileri 'eski kasaba' diyor. Bir zamanlar Romalılar'ın evi olan bu antik kent şimdilerde Budva'nın turizm merkezi. Her daim kalabalık, her daim cıvıl cıvıl. Kasabayı çevreleyen surlara dört yerden giriş çıkış var ve güney kapısı büyük bir sürprize, Adriyatik Denizi'nin masmavi sularına açılıyor. Gittiğiniz yerlerden hediyelik eşya alma alışkanlığınız varsa, buradaki sevimli dükkanları gezmenizi tavsiye ederiz.
Budva - Mutluluk Destinasyonu

2-) DANS EDEN DENİZ KIZI HEYKELİ

Budva'nın simgelerinden biri de, şehrin göbeğinde duran Dans Eden Deniz Kızı Heykeli. İnanışa göre heykele dokunanın şansı yaver gidiyor. Ancak fotoğrafta yalnız durduğuna bakmayın, heykele dokunmak için uzun süre bekleyebilirsiniz, zira önünde hep kuyruk oluyor.

Budva - Mutluluk Destinasyonu


3-) STEVI STEFAN ADASI

Ana karaya sadece incecik bir köprü ile bağlı olan ve Bursa'daki Gölyazı'yı andıran bu mistik ada, dünyaca ünlü isimlerin de sığınağı. Taş evlerle çevrili sokakları kadar plajları ile de meşhur. Ancak adaya özel araç girmesine izin verilmiyor, sadece toplu taşıma ile ulaşabilirsiniz hemen ekleyelim.
Budva - Mutluluk Destinasyonu


4-) STEVI NIKOLA ADASI

Masmavi denizi, incecik altın sarısı kumları ve mis gibi çiçek kokularıyla yeryüzündeki cennet denebilecek olan bu adaya Budva'nın Hawaii'si de deniliyor. Sadece deniz taksi ile ulaşılabilen Stevi Nıkola Adası, deniz turizmine dair her şeyi vadediyor.

Budva - Mutluluk Destinasyonu


BUDVA'DA NEREDE KALINIR?

Lüksü, karşılanabilir rakamlara sunan Budva'da, otel fiyatları da bütçeyi aşmayacak cinsten. Şehrin en lüks otellerinden biri olan Splendid Otel'in fiyatı ortalama 495 TL. Ben kültürel tura çıktım, daha düşük bütçeli bir yer lazım diyenler için ise 4 yıldızlı Hotel Zeta var. Buranın fiyatı ise gecelik 250-300 TL arasında.

Budva - Mutluluk Destinasyonu

21 Aralık 2018 Cuma

Mutluluk Destinasyonu: 2018 Almanak

Mutluluk Destinasyonu, 9 ay boyunca bir kıta, 7 ülke, 24 şehir ve 42 mutluluk istasyonu biriktirdi. 297 günlük yayın hayatında blog editörleri, dünyanın çevresinde bir tam tur yaparak, 44 bin mil kat ederek, sizin için nefes alınabilecek mola yerleri keşfetti.
Mutluluk Destinasyonu
Avrupa Kıtası’ndaki etkileyici köşeler arasında özel deneyimler yaşayarak, sizlere de 2018’i uğurladığımız bugünlerde; yeni umutlar, yeni rotalar ve yeni mutluluklar listesi derledik. Yılbaşı arefesinde hazırladığımız “en iyiler” belki birkaç günlük kaçamak için iyi bir fikir olabilir. Buyurunuz; Mutluluk Destinasyonu'nun 2018 Almanak’ı:

EN İYİ MANZARA:

1- Tirilye

Marmara’nın sonsuz maviliğine bakan manzarasıyla, sırtını zeytinliklere vermiş Tirilye, doğanın bütün güzelliklerini aynı anda size sunabilecek tek adres sayılabilir.
Mutluluk Destinasyonu
Eski Rum evleri arasındaki Osmanlı yalısını andıran Tirilyalı Butik Otel, unutulmaz bir yıl dönümü için doğru durak olacaktır. Deniz kıyısındaki odanızda gün doğumu ve güneşin batışını izlemek için size 250 TL yeter. “Cennet’ten bir köşe” ifadesinin örneği olarak Tirilye, balıkları ve şaraplarıyla da diğerlerinden ayrışıyor. Bursa’nın sırrına Tirilye’de erebilirsiniz, sevdiğiniz ile göz göze bakarken...

2- Sarıyer

Tarih boyunca dünyada hüküm sürmüş imparatorluklarının gözünün üzerinde olduğu İstanbul Boğazı’nın en eski yerleşim yerlerinden Sarıyer’de görkemli bir durak sizi bekliyor 2018’in son gününde…
Mutluluk Destinasyonu
İstanbul’un Avrupa Yakası’nın Karadeniz’e açılan kapısı Sarıyer’deki Fuat Paşa Yalısı, eski yılların ihtişamını yükleniyor. Doyumsuz ‘Boğaz’ silüeti karşısında kendinizi ayrıcalıklı hissebileceğiniz tarihi yapı, Sultan Abdülaziz Han Dönemi’nde Hariciye Nazırı olan Keçecizade Fuat Paşa’nın malikanesi... Sadece 350 TL’ye sizi de “üst düzey” bir konukluğa davet ediyor.

3- Burgazada

Yandan çarklı vapurlarla “İstanbul’un Ege’si” Burgazada, kollarını açmış misafirlerini bekliyor. Yalçın kayalar üzerinde adeta bir kale gibi görünen Pyrgos Butik Otel, göz kamaştıran manzarasıyla şehir hatları vapurlarını selamlıyor.
Mutluluk Destinasyonu
Pencerelerine martıların misafir olduğu Burgazada, size sakinlik vaad ediyor. Sükûnetinin yanında romantizm de taşıyor her köşe başından Marmara’nın sularına… Özgürlüğün mekanı Burgazada, hoşgörü, sevgi ve barış rotası olarak da öne çıkıyor. 2019’a ‘ada’ modası ile girmek isteyenlerin 250 TL’yi kenara ayırması gerekiyor.

EN İYİ AKŞAM:

1- Balat

Vodina Caddesi’ndeki Agora Meyhanesi’nden aşk dolu sözler, Greek müzik tınıları ve mutlu kahkahalar sokağa yayılıyor. Yeni yıl için Asteri’den Stelyo’ya uzanan neredeyse bir buçuk asırlık meyhane harika mezeleri, nostalji kokan görüntüsüyle sizi ‘buyur’ ediyor.
Mutluluk Destinasyonu
Kendi zamanlarını aşıp bugünlere kadar ulaşan aşk şarkısına ilham olmuş Agora, yeni yıl kutlaması için doyumsuz bir tercih olabilir; eğer erken davranırsanız. ‘Burası Agora Meyhanesi’  diyor, duygu dolu anıları size bırakıyoruz. Bordolu çocuk kadar şanslıysanız, bir Albanita’nın gözlerinde divane olabilirsiniz.

2- Büyükada

Misafirlerini kendine hayran bırakan Büyükada için mevsimlerin, hava koşullarının bir önemi yok. Öyle ki; soğuk kış günlerinde sıcacık, romantik duygular yaşatıyor. 
Mutluluk Destinasyonu
Doya doya deniz mahsulleri tüketebileceğiniz Marmara’nın kıyısında, yakamozlar göz alıcı şekilde kadehlerinize vuruyor. Kalamar, karides ve güveç gibi ara sıcakları, taze mezeleri, lezzetli balıkları ile By Şükrü, Fedon’un alt solistlerinin de yeri… Uzun yıllardır balıkçılık ile uğraşanlar, tecrübesini kanıtlamak için hazır. Veganlara bile balığı sevdirebilecek restoranlardaki, ada aidiyeti ise keyifli deneyim yaşatıyor.

3- Kumkapı

Mutluluk Destinasyonu’ndan ‘selam’ getirerek; Tarihi Kumkapı Restoranı Historical’da buranın ruhunu yaşayabilirsiniz.
Mutluluk Destinasyonu
İlgili hizmeti, lezzetli et ve balık tercihleriyle misafirleri için her şeyi düşünmüş olan burada, her defasında memnun kalacaksınız. Mezeleri, salataları dillere destan restoran için gitmeden rezervasyon yaptırmanız yerinde olabilir. Malûm yılbaşı akşamı için talep çok olacaktır. Sonunda hayal kırıklığı yaşamayın. Deniz kokusu eşliğinde tarihi yarımada içinde daha masaya oturmadan mutluluk etrafınızda sarhoş olacak.

EN İYİ ROTA:

1- Kars

Mükemmel bir hafta sonu kaçamağı olarak Doğu Ekspresi, iyi bir yılbaşı rotası olabilir. Yeni yıla karlar altında girmek isterseniz Kars, Ermeni ezgileri, Kürt müzikleriyle sizleri bekliyor. 26 saatlik eşsiz bir deneyim ile tren yolculuğu yaparak Kars’a ulaştıktan sonra Selçuklu, Osmanlı ve Rus mimarisinin egemen olduğu topraklardaki taş otellerde, kristalize kar yağarken; kan kırmızı duygular sizi bekliyor.
Mutluluk Destinasyonu
Yeni yıl demek elbette Batı değil, Doğu’da da bambaşka bir yılbaşı geçirmek size farklı, yaşanmamış hatıralar bahşedecek.

2- Kocaeli

İstanbul’a uzak, İstanbul’a yakın rota, Marmara Bölgesi’nin en büyük üçüncü şehri, yeni yıl kutlamaları için renkli bir başka duraklardan biri olabilir. 
Mutluluk Destinasyonu
Bizim için yarım bir hikaye, ancak en unutulmaz hatıra olarak zihnin kıvrımlarında kendini gösteren Kocaeli, 2018 Almanak’ı içinde yer almasa, kendimize haksızlık olacaktı. Ancak yarım hikayesi bile ‘en çok okunan yazılar’ arasında başı çekiyorsa, tamamlanmış olsaydı, siz eğlencenin doyumsuzluğunu bir düşünün bakalım. İznik, Maşukiye, Kartepe ve Körfez de yeni yıl alternatifleri olarak çevresinde saçılmış duruyor.

3- Ömerli

Saklıgöl ve Şile arasındaki Ömerli de farklı tercihler arasında sıralanabilir. Öyle ki; kamp ve doğa tutkunları için sıradışı bir yılbaşı deneyimi sunuyor.
Mutluluk Destinasyonu
Ömerli, İstanbul’un köylerinden biri… Siz de doğal ve mütevazi bir arayış içindeyseniz, göl kenarındaki bungalovlar ışıltılı görünüyor. Ateş etrafında aşk dolu dakikalar artık sizlere kalmış. Ne içer, ne söyler, nasıl bakışırsınız; orasına biz karışamayız elbette. Ama Ömerli, etkileyici bir destinasyon olarak dikkat çekiyor. Tecrübe ile sabit olarak bu kadarına hakkımız var. Doğanın sunduğu huzur ile Ömerli’den mutlu yıllar…

EN İYİ KAHVALTI:

1- Gölyazı

Ulubat Gölü’nde balıklar suya girip çıkarken; eski hâl çarşısında mezat yapılıyor. Balıkları zıplamayana para verilmiyor burada. Gün yeni doğmuş olsa da, avlanmadan dönen balıkçılar bir köşede yırtılan ağları dikiyor.
Mutluluk Destinasyonu
Bordolu çocuk ile Albanita ise daha önce tatmadığı reçelleri, peynirleri deneyimliyor. Otantik bir ortamda, nefis gözlemeler, taze kahvaltılıklar, ezmeler, organik sebzeler, binbir çeşit ürünler ile 2019’un ilk öğünü uzun süren bir ritüel olabilir pekâlâ. Taze demlenmiş çaydanlığın dibi gelene kadar da hoş sohbet ve huzur size kâr kalır.

2- Anadolu Kavağı

Marmara’nın suyunun Karadeniz’e karıştığı Anadolu Kavağı’nda kar beyazı örtüler, iddiasız; ama zarif sandalye ve masalarda kahvaltı, en keyifli atıştırmalık... 
Mutluluk Destinasyonu
Henüz vapur seferlerinin başlamasına birkaç saat olsa da mahmur bakışlar arasında kıyıdaki evlerin kayıkhanelerine dalgalar vururken; kediler ve kuşlar ile cömert bir yeni yıl yeni gün başlangıcı yapabilirsiniz. Birçok alternatif bulunan küçük iskele meydanında İstanbul’un doyumsuz manzarası ise gözlerinize hitap ediyor. Balıkçılar denizde rüzgar ve dalgalarla mücadele ederken, siz ılık, sıcacık anlar yaşayabilirsiniz.

3- Cumalıkızık

700 yıllık Osmanlı köyü Cumalıkızık, Uludağ’ın eteklerinde konumlanıyor. Şirin köy hayatı, natural dokusuyla burada hakim renk tabiatından mülhem yeşil olsa da, ahşap evler rengarenk. Dolayısıyla her rengin hüküm sürdüğü Cumalıkızık’daki Bulanlar Konağı’ndaki kahvaltı da öyle... Doğal hayatın ihtişamını geçit töreni yapıyor. Çeşit çeşit lezzetleri ile her damak zevkine hitap eden tercihler sunulurken, samimi, saygılı bir ortam mevcut.
Mutluluk Destinasyonu
Yeni yıl için ‘köy kokulu’ bir armağan olarak “Cumalıkızık” not edilebilir. 2018’in son gecesi sonrası afyon patlatmak için ancak böyle bir doğa gerekir.

EN EKONOMİK:

1- Arnavutluk

En cazip rotaların başında elbette Albanita’nın diyarı Arnavutluk geliyor. Mütevazı bir bütçeyle vizesiz olarak Tiran’a THY ile her gün, Pegasus ile haftanın 4 günü uçabilirsiniz. 230 Euro’luk bir maliyet, Balkanlar’ın ortasında bir yerde size huzur sunuyor. Sadece huzur değil elbette, renkli bir eğlence hayatı da vaad ediyor.

Mutluluk Destinasyonu
Aşk ile gidebileceğiniz, aşk yaşayacağınız ve aşk ile döneceğiniz bir mutluluk rotası Arnavutluk, yeni yıl için de gelinlik kız gibi süslenmiş. Karadağ, Sırbistan, Makedonya ve Yunanistan’ın orta yerine, Rumeli’de yeni yıl kutlamasına buyurun.

2- Bosna Hersek

Büyük acıların yaşandığı topraklarda görkemli kutlamalar ile 2019’u karşılamak, geçmiş üzüntülere haksızlık gibi gelebilir; ama yaşanan travmaları da bastırmak gerekiyor bir yerde. Bosna Hersek vize istemiyor olsa da, prosedür yerini bulsun diye ‘220 Euro’ talep ediyor.
Mutluluk Destinasyonu
Bunun yanında da Boşnaklar, Hırvatlar ve Sırplar’la doyasıya eğlence sunuyor. Birbirinden güzel mekanların işletmesi malum olduğu üzere Hristiyanlar’a ait. Müslümanlar için kepenkleri erken indirmek yazılı olmayan bir adet… Ayrıca bira, şarap ve brendy dışında seçenek olmadığını da bilmelisiniz.

3- Kıbrıs

Yeni yıl için en özel rota elbette ki; Kıbrıs. Akdeniz’in güzelliği üzerine sinmiş Lefkoşa’da, Girne’de ve her kentte eğlencenin sınırı yok.
Mutluluk Destinasyonu
Genç, yaşlı herkesi kendine çeken Kıbrıs, ‘eğlence’ denince ilk akla gelen köşelerden biri… Ancak çok sayıda alternatif olduğu için avantajlı fırsatlar da sunuyor. Konserler, casinolar, ünlü sanatçılar, lüks programlar, özel organizasyonlar, kaliteli oteller, ılıman bir iklim… Hangisini söyleyelim. Kıbrıs’ta yılbaşı tecrübesi yaşamalısınız, ancak limitinizi fazla da yükseltmeden. ‘Ekonomik rota’ derken; “yılbaşı özeldir” parafı da düşelim.

Mutluluk Destinasyonu Ailesi olarak biz de hepinize huzurlu, eğlenceli bir yıl dileriz. 2018’den daha güzel bir yıl olsun 2019. Yeni ‘mutluluk istasyonları’ için bizi takipte kalın.

3 Aralık 2018 Pazartesi

Ahşap kokulu sokaklar: Heybeliada


Mutluluk Destinasyonu sizi bu hafta, sakin ve süslü bir adrese, Heybeliada’ya götürüyor. Yanınıza sadece fotoğraf makinenizi alın, diğer her şeyi burada bulacaksınız. Vapurda bir bardak çay ve çantanızdaki bir simit yeter güzelliği keşfetmek için. Ardından ver elini Heybeliada’daki tatlı yorgunluğa…
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

‘Adalar’
denince; çoğunluk için “deniz, güneş ve yaz ayları” hatırlanır. Oysa Albanita ve bordolu çocuk için ise ekseriyet ile kış mevsimlerine denk gelir, adalar kaçışları… Burgazada seyahati de bir aralık günlerine tesadüf ederken; Heybeliada da öyle oldu. Yaz akşamlarında oldukça kalabalık olan ada sokakları, kış döneminde ise daha sakin, romantik ve huzur dolu geliyor bize… Üşüten bir soğuk altında gezerken; aslında her bir detayı ayrı özen ve zariflik sunan ada izlenimleri sıcacık duygular hissettiriyor.
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Büyükada’
dan sonra en büyük ada olarak Heybeliada’da atların nalları, fayton çıngırakları her köşe başında yankılanıyor.

Burada kuşlar için uçmak bir zahmet, onlar da sizin bizim gibi yürüyor yollarda… Köpekleri ve kedileri de sizinle birlikte doyuyor, sofranıza ortak oluyor. Osmanlı Devleti’nin hiyerarşik yapısında ‘albay’ olan İsmet Paşa, yeni Türkiye’nin ilk Başbakanı, ikinci Cumhurbaşkanı ve Heybeliada’nın sakinlerinden biri olarak, hatıralarıyla sizleri karşılıyor. Sokağın edebiyatını yapan, ‘Batılı’ bakışıyla tanınan Hüseyin Rahmi Gürpınar ve ‘İstanbul beyefendisi’ tarifinin vücut bulmuş ismi, İstanbul’un yazarı, tarihçi Ahmet Rasim'in yaşamını sürdüğü Heybeliada'da onlardan izleri bulabilirsiniz.


İlginçtir, Heybeliada’da yaşamış, Heybeliada’da medfun bulunan ve İstanbul’un her köşesi hakkında kalem oynatan Ahmet Rasim, burayla ilgili, ‘Heybeliada’ için hiçbir şey yazmamıştı. Belki de kendi mahrem dünyasının keşfedilmesinden endişe ile burayı edebi ustalığından mahrum bırakarak, sadece kendisine özel kalmasını istediyse de Ahmet Rasim, İstanbul’daki inşaat ve ‘dönüşüm’ iştahı Heybeliada’ya da çivi çakacak bir tehdit gibi duruyor.

Şehirlerarası veya yurt dışı seyahatlerinizde uçakla üzerinden geçtiğinizde anlayacağınız gibi; Heybeliada’nın ismi, adanın yere bırakılmış bir heybeye benzemesinden geliyor. Ancak Yunanca ‘bakır’ tabirinden mülhem, “Halki” de ismiyle ilintili olsa gerek. 7 bin kişilik nüfusuyla Heybeliada, aldığı misafir kapasitesiyle özellikle yaz aylarında 55 bin kişi sayısını bularak, İstanbul’un en özel duraklarından biri olarak ayrışıyor. Doğası, temiz havası, güzellikleri ayrı ayrı yazı konusu; ama biz bir çırpıda sıkıştırmaya çalışıyoruz, siz mutlaka gidip yerinde görün. 19’uncu yüzyıldan bu yana aralıksız süren vapur seferlerinin yapıldığı Heybeliada, geçmişte zengin Rum ailelerin yaşadığı bir yer olarak hatırlanıyor.
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Yandan çarklı ada vapuru, Heybeliada İskelesi’ne yanaşırken; ilk gözünüze çarpan Heybeliada Deniz Lisesi’nin ihtişamlı görünümü oluyor. Gezi notları konusundaki şansımız burada da yaver gidiyor ve Deniz Harp Okulu’nun kutlama yıl dönümüne denk geliyoruz. Denizaltılar, savaş gemileri, askeri helikopterler, bando takımı, bahriyeliler ve rütbeleri birbiriyle yarışan komutanlar önümüzde arz-ı endam ediyor.


245 yıllık tarihî yapı bembeyaz görünümüne ek olarak Deniz Harp Okulu kuruluş kutlaması dolayısıyla süslenirken, “gelinlik kızı” hatırlatıyor.
Donanma envanterindeki askeri araçlar bir anlamda insanın göğsünü kabartırken, aynı anda da asilliğiyle 245 yıllık Deniz Lisesi ve Deniz Kuvvetleri duygusallık da taşıyor.
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Değirmen Tepesi’nin eteğindeki Deniz Lisesi
’nin sınırları içinde kalan Kamariotissa’nın, Heybeliada’nın fethinden önce inşa edildiği düşünülüyor. Adalar’daki tek Bizans Kilisesi olması hasebiyle ve Albanita’nin mahallesi Balat ile Fener’in arasındaki Aya Maria dışında, ‘dört yapraklı yonca’ modelinde yapılmış tek kilise olması dolayısıyla, önemli bir dini yapı Kamariotissa. Kiliseyi, Bizans’ın son İmparatoriçesi Maria Komnena’nın yaptırdığı sanılıyor. Bu kıyıda; yani Çam Limanı koyu boyunca bir de Ayios Yeorgios Manastırı bulunuyor. Büyükada’ya bakan konumdaki Aya Yorgi, Heybeliada’nın yamacında yer alıyor ve “uçurum manastırı” da deniliyor. “Pembe” rengiyle yapı cezbedici bir güzellikteyken; burada Aziz Ioannikos’a adanmış bir ikona ve Rus eserleri de görülebilir. İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’in elçisi Edward Barton’ın mezar taşının da burada bulunduğunu hatırlatalım.

Heybeliada Sanatoryumu
, cumhuriyet yıllarının ilk yapılarından biri olarak dikkat çekiyor. Yıllardır ‘kapalı’ tutularak kaderine terk edilse bile ve belki de bu yüzden hâlâ el değmemiş güzelliğini koruyor. Akciğer hastalarının tedavi edildiği eski kompleks, komplekssiz olarak şık ve gösterişsiz görünüyor. Dedesini veremden kaybetmiş olan bordolu çocuk için ayrı bir duygu yüklü burası, bir dönem rant peşindekilerin peşine düştüğü göz alıcı manzarasıyla Çam Limanı’nda uzanıyor. Hemşire lojmanları ve idari bölümlerin ortasındaki balkonlu hasta yatakhanelerinden kim bilir nice insanlar şifa aradı, tertemiz bir hava, ekmek, et, bal, ve süt ile… Her dönem için böyle değil midir; temiz hava ve kuvvetli gıda bakımı, hastalığın iyileşmesi için temel koşul olarak... Şifa bulmaya gelenlerden üç tanınmış yüzü biliyoruz. Bunlardan biri elbette İsmet İnönü, diğeri büyük yazar Rıfat Ilgaz ve şair Ece Ayhan.
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Rum nüfusun başlıca dini eğitim merkezi olan Ümit Tepesi’ndeki Ruhban Okulu’nu ayrıca birlikte gezeceğimizi not ederek, diğer ‘mutluluk’ duraklarına devam edelim. Dünyevi eğitim merkezinin de Fener’deki patrikhane olduğunu zaten biliyorsunuz. Eski adıyla “Papaz Tepesi” olan ve Yunanistan’dan, dahi Rumlar’ın yaşadığı dünyanın her yerinden çocukların okumaya geldiği buradan mezun olarak kiliselere dağıldığını unutmadan; okula çıkan yollarda birbirinden güzel fotoğraflar çekebileceğinizi de satır arasına iliştirelim.
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Biz, sizi 1924’te rahatsızlandıktan sonra nekahat dönemini geçirdiği Heybeliada’daki eski Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün evine götürelim.
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Gazi Mustafa Kemal Paşa
tarafından eşyaları alınan evdeki mobilyaların bugün sadece yüzleri değiştirmişse de orijinalleridir. Paşa hastalanınca Mavromatakis Ailesi’nden kiralanan ev, İnönü Ailesi’nin daha sonra satın almasıyla uzun yıllar istirahâtgah olarak kullanmıştı.

Edebiyatımızın önemli isimlerinden Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın 32 yılını geçirdiği evi de Heybeliada’da görülmesi gereken duraklardan biri olarak ayrışıyor. Bakımsız görünse de aslı gibi duran güzel yapı, yazarın özel eşyalarının bulunduğu müze evi olarak sizi bekliyor. 350 Türkçe eser, 305 Fransızca kitap, dergi, mecmua ve ciltler dolusu eski gazete bulunan burası bugünlerde bitmeyen restorasyon yüzünden ‘kapalı’ duruyor. Siz buraya gelirken; Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç ve Gulyabani’nin burada yazıldığını biliniz.

Son olarak Değirmenburnu da yaz aylarında harika bir serinlik vaat ediyor. Deniz Hamamı denilebilecek koy boyunca piknik yapabilir, plajlarında Marmara’nın keyfini yaşabilirsiniz. Eskiden Heybeliada’nın bostanlığı olarak değerlendirilen burada, kış mevsiminde ise hüzünlü bir terk edilmişlik hakim. Ancak deniz ve çam kokusuyla masalarında unutulmaz bir yemek yemeniz mümkün elbette. Yaz aylarında kır gazinosu açılan Değirmenburnu’nda stresten uzak bir Marmara manzarasında seyir zevki de yaşayabilirsiniz.

Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Dört tepeden oluşan ve adaların ortasındaki konumuyla Heybeliada’da iki ‘tur yolu’ var. Birine büyük, diğerine ‘küçük tur’ denilmiş. Faytoncular, küçük tur için “aşıklar yolu” da diyor. Ancak atların sırtından sermaye elde eden acımasız sömürü düzenine karşı Albanita ve merhameti el vermeyen bordolu çocuk, ısrarlı bu tur tekliflerini geri çevirirken; bir yandan da ‘iki aşık’ olarak aynı güzergahı yürüyerek tamamladık.
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Yoldayken yalnız yaşayan, konuşacak biri olsa diye sokaktan geçenleri gözleyen hem yaşlı hem yaslı Muazzez Teyze ile ayaküstü dertleştik,
halleştik. ‘Nasılsınız’ deyince, döküldü; anlatacak çok sözü varmış, bizim üzerine bir şey söylememize gerek kalmadı.

Onun da zaten sadece birinin kendisini dinlemesine ihtiyacı varmış.
Yıllardır dört duvar arasında bir başına yaşamaktan ve konuşacak kimsesi olmamasından, sesi kısılmış Muazzez Teyze anlattı, Albanita ölümsüzleştirdi, bordolu çocuk için ise sadece susmak kaldı. Oğlunun öğretmenliği, yetiştirdiği bugünkü bakanlar, valiler, belediye reisleri ve eğitmenlerinden, Heybeliada’daki hatıralarına, Giresun’daki ailesinden, soylu günlerinden ve CHP’nin yönetimine kadar birkaç dakika içine uzun bir ömür sığdırdı, gözleri zaman zaman nemlendi. Acıyla sesi kısıldı, coşkuyla yeniden yükseldi. Tek dostunun kediler olduğundan bahsetti.

Matematiğine inandığım, yön duyguma güvenmeyen; sonunda dediğime gelen Albanita’nın tahminleriyle “eni 3 bin, boyu bin 500 metrelik” Heybeliada’da size de yürümeyi veya bisiklet ile seyahat etmeyi tavsiye ediyoruz. Böylece kontrol sizde olurken; dokunarak, hissederek, dinlenerek, dinleyerek, yaklaşarak, yaşayarak Heybeliada’yı gezebilirsiniz.

Yorulduysanız da iskele sokağın sağındaki Çatkapı Lokanta’da ‘hamın eli’ değmiş yemekleri tatmanızı önerebiliriz. Sempatik görünümü, güler yüzlü işletmesi, samimi karşılaması ve daha önemlisi harika mantısı, ızgara köftesi ile kışkırtıcı bir adres burası. İşletme sahibi Metin Bey’in tavrı, konuşma tarzı, bizde CHP’nin önemli siyasetçilerinden Muharrem İnce’yi hatırlatsa da; yemeklerinin lezzeti Heybeliada’nın dışına taşıyor.
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Heybeliada İskelesi’nin solunda ise çarşı, meyhaneler ve kahveler uzanıyor. Yukarı doğru ise Büyük Rum Kilisesi yer alıyor. Heybeliada Sanatoryumu’na gelmeden sizi karşılayan ‘kırmızı’ görünümlü Ayios Nikolaos Kilisesi’ndeki not oldukça dikkat çekici…
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Burası dini bir merkez; fotoğraf çekmek ve turistik gezi için başka yerleri görmenizi tavsiye eden zarif bir hatırlatma yapılıyor.
Denizcileri koruduğuna inanılan 14’üncü yüzyıl yapısı burası, ‘haç’ biçiminde ve dört fil ayağı üzerine oturtularak, bir kubbe ile kapatılmış olarak hâlâ ihtişamlı görünüyor.
Heybeliada-Mutluluk Destinasyonu

Dönüş vapurunu beklerken; ağırlığı kadınların oluşturduğu müşterileri ile Bahar Kafe’de bir çift olarak “iki tek” attık. Buradaki ‘tek’ tavladaki, Albanita’ya kaybettiğim manasıyladır. Çakırkeyif zamanlar için ‘erken saat’ sayılabilir henüz ikindi vakti…


Bahar Kafe’deki yenilgi için bahanem; yan masada oturuyor.
Birbirinden içten bir avuç hanım ve aralarındaki kaygısız sohbet. Biri birine söylediği sözden alınmazken, öteki berikinin yıllanmış dertlerinin şahidi olarak çok açık bir ilişkileri var ki; kimseden de saklamıyorlar. 

Mutluluk Destinasyonu, yeni mutluluk rotaları için ‘pusula’ olmak üzere el ele diz dize geri yola koyuluyor. Kahvenin günübirlik misafirleri olarak bordolu çocuk, tavlada yenilirken; onlarla dertleniyordu mesela. Albanita da kapı üstüne kapılanarak söke söke kazandığını düşünüyordu elbette bu arada…Ve o sırada iskeleye yanaşan vapur sesi, ‘geldiğini’ haber veriyor bizim gibi yolunu bekleyenlerine…

Çengelköy: Boğaz'ın kenarında asırlık bir çınar

Boğaziçi’nin esintileri, yalıların alt katına, cumbalı üst katlara misafir oluyor. Bahçesi “deniz” olan Muazzez Hanım Yalısı, Server Bey Ya...