ayin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ayin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Haziran 2018 Salı

İstanbul’un arka bahçesi: Polonezköy

Bizim gibi, ‘Bu hafta sonu farklı bir şey yapalım’ diyorsanız eğer; gezip tertemiz hava soluyacak, tabiat ile iç içe olacak bir adres veriyoruz şimdi size… Yaklaşın; kulağınıza fısıldayarak yazıyoruz: Adampol, nam-ı diğer Polonezköy. Yani küçük Polonya.
Polonezköy/Mutluluk Destinasyonu
Kuş sesleri dakikalarınıza eşlik ediyor. Gözünüzün gördüğü her yer, yeşil bir tabiat iklimine bakıyor. Doğanın orta yerinde, payınıza düşen kültür birikimlerini de arşivleyip dönüyorsunuz. Size İstanbul’un arka bahçesinde eşsiz bir Cennet köşesi tavsiye ediyoruz. Mutluluk Destinasyonu'nun rotası, bir hafta sonu kaçamağı olarak Adampol, Polonezköy’ü işaret ediyor.
Polonezköy/Mutluluk Destinasyonu
Şehrin dışında nefes alabileceğiniz bir durak olarak Polonyalılar’ın köyünde taşralaşıyor, yaşadığınız masumiyet içinde huzur doluyorsunuz. Beykoz’a bağlı bir şirin semt, İstanbul’un bize göre en güzel sürprizi olarak orada duruyor.       

Polonezköy/Mutluluk Destinasyonu
Beylikdüzü’nden bir saat, Mecidiyeköy’den yarım saat, Kadıköy’den 15 dakika içinde ulaşabileceğiniz stresten arındırılmış natural köşe, sıkıcı ve bunaltıcı metropol günlerinde size yeniden yaşam sunuyor. Çam ağaçları ile çepeçevre sarılan köy, yine yeşilin sağında ve solunda protokol oluşturduğu yolunda sizi doğallıkla karşılıyor. Her bir ağacı geçtiğinizde, İstanbul’un kalabalığı ve gürültüsünü de yaprak hışırtıları arasında ardınızda bırakıyorsunuz.

Küçük köy meydanında güzel atlar, güzel insanları bekliyor. Ancak fayton gezisi başlamadan, küçük meydana gelmeden önce sizi birkaç adım geride, bir kilise ve mezar taşları karşılıyor; işte bu selamlama Polonezköy’ün kimliğini de ele veriyor. 1900’de inşasına başlanan, 1914’te yapımı tamamlanan Czestochowa Meryem Ana Kilisesi’nde yılda bir defa ve haziran ayındaki ilk pazar günü özel bir ayin ve bahar kutlaması gerçekleştiriliyor. Bizim kadar şanslıysanız, siz de bu renkli, keyifli hatıra ile bambaşka tecrübe yaşayabilir; biraz ileride fayton sesleri, mangal kokusu, neşeli müzikler eşliğinde unutulmaz bir hafta sonu geçirebilirsiniz. 
Polonezköy/Mutluluk Destinasyonu
Adampol’ün tarihsel yolculuğu, 1775’teki Avusturya – Rusya Savaşı’na kadar gidiyor. Bu iki devlet, Polonya’yı işgal edip paylaşırken; Osmanlılar, Lehler’in parçalanmasına rıza göstermeyerek İstanbul’daki toprakları, göçmenlerin yuvasına dönüştürür. Sultan Abdülmecit Han’ın yerleşime açtığı Polonezköy, daha evvel Adamköy ve Polonez Karyesi olarak da anılmıştı. 1894’te burada yaşayan sığınmacılar, vatandaşlık hakkı kazanırken; 1923’te ise köy, ismiyle beraber ‘etnik kimlik’ de sahibi oldu. Polonezköy’de bugün bile yaklaşık 85 kadar Polonya vatandaşı yaşamaktadır.
Polonezköy/Mutluluk Destinasyonu
Polonezköy’ün sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en şöhretli köylerinden biri olduğunu not edelim. Zira yılda bir defa gerçekleştirilen ayin için dünyanın her tarafındaki Polonya göçmeni rahip ve rahibeler ile tarikat mensupları Polonezköy’de toplanarak, konaklama merkezlerini dolduruyor. ‘Burada pansiyon kültürü de 1900’lerle başlıyor’ diyerek, önceki cümleye dönerek devam edelim. Polonezköy adı, sadece Türkiye ve Polonya’da değil; bütün dünyaya yayılmış Polonyalılar arasında da biliniyor.
Polonezköy/Mutluluk Destinasyonu
150 yılı aşkın bir süredir olduğu gibi, Polonezköy’de ‘atalarının dili’ bugün bile konuşuluyor. Kısa duvarlar ile sınırları belirlenmiş, çitlerini güçlendiren sık ve yüksek ağaçlarıyla birbirinden güzel evlerin bulunduğu burayı anlatan kitaplar arasından yalnızca “en önemlilerini” listelesek dahi, 500 adetlik külliyat oluşuyor.
Polonezköy/Mutluluk Destinasyonu
Polonezköy’den ayrılmadan Ulu Önder Mustafa Kemâl’in ziyaretinde kaldığı evi, köyün tarihini yansıtan Zofia Teyze’nin konağını, Arıcılık Müzesi, Sanat Merkezi’ni görmeyi unutmayın. Çeşitli zamanlarda; müzik aktiviteleri, folklor gösterileri, resim ve heykel sergileri, Geleneksel Kiraz Festivali yapılıyor. Bu tarihleri kovalayıp ajandanıza not ederseniz, pişman olmayacağınız deneyim yaşayabilirsiniz. Zengin köy kahvaltısı ve cömert kahve çeşitliliği ile Polonezköy, doğasıyla ruhunuza, kültür alternatifleriyle zihninize olduğu kadar damağınıza da doyum sunuyor.
Polonezköy/Mutluluk Destinasyonu
Yeşillikler arasındaki hamakta ve minderlerde tabiatın sesini, sessizliğini dinleyebilir, bisiklet turlarıyla veya yürüyüş parkurlarıyla günlük yaşamın baskı, yıpratıcılığına ‘mola’ verebilirsiniz. Ya da ‘paintball’ oynayarak eğlenceli başka bir fırsat da bulabilirsiniz. Rafine bir zevk sahibiyseniz; Polonezköy, binicilik eğitimi veren kulüpleri, geniş haraları ile size bunu da sunuyor.
Polonezköy/Mutluluk Destinasyonu
Polonezköy/Mutluluk Destinasyonu
Şehre dönmek istemeyeceğinize bahse girebiliriz. Hiç düşünmeden istediğiniz bir tesise ‘merhaba’ diyerek, nezih bir konaklama için gönül ferahlığıyla sükûnete uzanabilirsiniz. Polonezköy, yemyeşil çimenleri, tahta evleri, tertemiz havasının yanı sıra; kirazları, bal ve tereyağı ile de meşhûr… İstanbul’un tatil yeri, İstanbul’un köyü bu yer, kır düğünleri için doğal bir alan… Sevgiliniz dudağınızda gezerken, ona itiraf etmeden ‘Burada evlenilir’ sürprizi ile içiniz kıpır kıpır dolanıyorsunuz. Bizim uğrak adresimiz olarak gönlümüzde ve hafızamızda yerini aldı. Sizin de alacak.

15 Mayıs 2018 Salı

İstanbul’un üçüncü yakası: Burgazada

Beton yığınları ve stresten uzak, romantik değil; çok romantik bir yer arıyorsanız, size pratik bir adres veriyoruz. Eminönü, Beşiktaş veya Kadıköy İskelesi’nden ‘Adalar’ vapuruna biniyor, martıların yoldaşlığında Prens Adaları’nın 3’üncüsü Burgazada’da konaklıyorsunuz. Asla pişman olmuyorsunuz. Bizden söylemesi…
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
İstanbul’un en büyük 3’üncü adası Burgazada’ya götürüyoruz sizi… İstanbul’daki 9 ada içinde bizim için en özeli ve güzeli hiç kuşku yok ki Pyrgos. Rumca ‘kale ve burç’ demek olan Pyrgos, yani Burgazada’nın nüfusu, mevsimine göre 15 bin ile bin 500 kişi arasında değişiyor. Mutluluk Destinasyonu’nun rotası bu defa Prens Adaları’ndan biri olan Burgazada’yı işaret ediyor.
 
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
Tarihsel boyutları ile Burgazada, Büyük İskender’in kumandanı general Antigon tarafından istila edilip ele geçirilince, kara parçası uzun yıllar boyunca ‘Antigoni’ adıyla anılmış. Burgazada’ya ayrıca çeşitli zamanlarda Castrum ve Panarmos da dendiği biliniyor.
 
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
Sadece 2 km.’lik bir genişliğe sahip adadaki en güzel bölge, elbette Hristos Tepesi. Doyumsuz bir deniz ve İstanbul manzarası sunan 176 m.’lik yükseklikteki tepe, aşıklar için sakin bir buluşma mekanı… Bir beton yığını ve stres çağrışımı ile İstanbul’un boğuculuğu değil, Kaşık Adası’nın ilhamı doluyor içinize burada. İstanbul’daki mesleki koşuşturmacadan yorulanlar için pratik bir ‘kaçış rotası’ olan Burgazada’da bütün sıkıntı ve problemlerinizden uzaklaşıp yenilenmiş olarak geri dönebilirsiniz.
 
Öte yandan tepe aynı adlı bir manastır ile de anılıyor. Hristos Tepesi, Makedonya İmparatoru I. Vasil tarafından ‘antik Yunan tapınağı’ kalıntıları üzerine inşa edilmiş. Oyma sütun başları ve duvarlarla çevrilmiş manastır, ziyaret edilmeye layık çok ince bir işçilik ve ustalığa sahip… Ortodokslar, 6 Ağustos’ta burada, kutsal günleri Metaformoz Yortusu’nu geçiriyorlar. 
 
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
‘Bayrak Tepe’ olarak da bilinen zirvede, adanın sularının taksim edildiği bir sarnıç da var. Yağmur sularını toplayarak depolayan dört adet kemerli yeraltı sarnıcı görülmeyi hak ediyor. Tepe, eski bir ‘gözetleme kulesi’ ile de meşhur. Mavi ve yeşil renkleri omuz omuza görmenize olanak sunan tepe, bütün mahrumiyetlerden başınızı kaldırıp bekleyenlerine güzelliklerini açıyor. Özellikle Mehtap, Gönüllü ve Gezinti Sokak’ta birbirinden görkemli evler sıra sıra diziliyor. 
 
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
Verem gibi salgın hastalıkların iyileştirildiği Burgazada Sanatoryumu, ‘ülkenin en eskisi’ olma özelliğini korurken; Türkiye’nin ilk özel hayvanat bahçesi de burada yer alıyor. Büyükada’yı Reşat Nuri Gültekin, Heybeliada’yı Hüseyin Rahmi Gürpınar’la hatırlıyoruz; Burgazada ise Sait Faik Abasıyanık’la özdeş... Çağdaş edebiyatın en önemli öykücülerinden Sait Faik Abasıyanık’ın müze evini görmeden ayrılmak Burgazada gezisini eksik bırakır. Burgazada’nın en eski ve en bilinen plajı ise iskeleye 8 dakikalık mesafede… Kalpazankaya ve Çamakya’da mevsimin sıcaklığına, suyun soğukluğu iyi gelecektir.
 
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
Adadaki Avusturya Lisesi, bugünlerde rahip ve rahibeleri ağırlıyor. İbadethaneleri, tarihi yapıları, meşhur koyları ile Burgazada, turistlerin uğrak adresi… Mesela Aya Yani Kilisesi, Burgazada’nın köklü geçmişinin canlı şahidi adeta… İmparatoriçe Theadora tarafından yaptırılan tarihi kilise, bugün de göz alıcı bir güzelliğe ve ihtişama sahip. Kilisenin altında meşhur bir de zindan bulunuyor. Rivayet odur ki; Methoduis isimli bir papaz, 11 basamak ile inilen zindanda 11 yılını geçirdikten sonra özgürlüğüne kavuşup Aya Yani Kilisesi’ne ‘papaz’ olarak atanmış. Suçu ise imparatorun ikonalar ile ilgili kararına itiraz etmek. Bin defa kırbaçlanan papaz, iki katil ile birlikte bir çukurda ömrünün 11 yılını geçirmek zorunda kalmış. İmparator ölünce, oğlu tarafından affedilen Methoduis için özgürlük, çileli esaret yıllarını geçirdiği yerde bu defa ‘önderlik’ kazandırmış. Rumlar, 29 Ağustos’ta Aya Yani Yortusu için toplanıp papaz Methoduis’i de yâd ediyor.
 
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
Ortaçağ Bizans mimarisini görmek isteyenler Aya Yorgi Manastırı’na uğrayabilir. Burgazada’daki 19. yüzyıl mirası iki manastırdan biri olan Aya Yorgi, 1917’de Bolşevik İhtilâli’nden kaçan Ruslar’a ev sahipliği yapan tarihi bir mesken. Kilise içine girdiğinizde, Hz. İsa’nın doğumunu müjdeleyen freskler ile karşılanıyorsunuz. Her dinden, her inançtan insan burada kardeşçe yaşıyor. Hoşgörü, sevgi ve barışın sembolü Burgazada’da Marika Hanım, Zehra Ana ile kilise sokağında çay içiyor. Ancak sayması mümkün olmayan fazlalığıyla, buranın gerçek sahibi ‘adalılar’ değil galiba, daha çok kedi ve köpekler gibi duruyor.
 
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
Yuvarlak biçimli küçük adayı keşfetmek için herhangi bir vasıta ihtiyaç değil. Bu sebeple atları özgür bırakın lütfen, fayton tercihiniz olmasın. Bisiklet ile gezmek ılık yaz akşamlarında, serin sonbahar günlerinde ideal olabilir. Çam ormanları, merdivenli yokuşları, yemyeşil yolları, camlarından sarkan sardunyaları, her sokakta birbirinden etkileyici ve zarif ahşap köşkleri, şirin, sıcacık, huzur yayan evleri, tatlı kedileri, yerlileri tarafından isim isim bilinen tanıdık köpekleri, sakinlik vaad eden sessizliğiyle İstanbul’un Ege’si Burgazada, yılın her günü romantik, çok romantik bir seyahat seçeneği olarak anılabilir.
 
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
Heybeliada ve Kınalıada’nın arasında yer alan konumu ile Burgazada’da bütçenize göre birçok konaklama seçenekleri sunuyor. Bizim gibi fırtınalı ve soğuk bir günde gittiyseniz eğer, Burgazada’nın ayrı bir güzelliğini deneyimlemiş, tenhalığına vurularak deniz seviyesinde bir gün daha kalmak için bahane bulmuş olursunuz. Deniz kıyısındaki yalçın kayalar üzerinde dört köşe küçük bir kale görünümüyle Pyrgos Hotel, konumu ve güzelliği ile öncelikli tercih olabilir. 
 
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
Kadıköy’den adaya şehir hatları vapuru ile sadece yarım saatte ulaşmanız mümkün. Bizim gibi adet üzere vapurda tost ve çay içmeyi de ihmal etmeyin. ‘Tein’ alerjiniz var ise çay dışındaki diğer alternatif meşrubat seçenekleri de sizi memnun edebilir. Ama kendiniz dışında mutlaka, yol boyu size yoldaşlık eden martıları unutmayın. Onlara da bir simit alabilirsiniz mesela... Bembeyaz güzellikleri ile kopardığınız lokmaları avucunuzdan yemelerine, size duydukları güven ve yakınlıklarına hayran kalacaksınız. Vapurdan çıkışta ve girişte, Burgazada’nın 6 asırlık çınarı, gelenlerini selamlıyor; gidenlerini uğurluyor. Siz de bu ihtiyar için vefalı, güler yüzlü bir ‘merhaba’nızı eksik etmeyin. 
 
Burgazada/Mutluluk Destinasyonu
Avrupa ve Asya’dan sonra İstanbul’un ‘üçüncü yakası’ Burgazada’dan dönerken anımsayacaksınız ki, şehir hâllerini hemen deniz sularına bırakıp kendinizi ‘adalı’ gibi hissediyorsunuz. Sakinliği ve huzuru vapurun denizde çıkardığı köpüklü sularla ardınızda bırakmak zorunuza gidecek, Burgazada’dan ayrılmak istemeyeceksiniz. Sizin için tek teselli, ellerinize yakışan en güzel alyans, sevgilinizin elleri olacak.

Çengelköy: Boğaz'ın kenarında asırlık bir çınar

Boğaziçi’nin esintileri, yalıların alt katına, cumbalı üst katlara misafir oluyor. Bahçesi “deniz” olan Muazzez Hanım Yalısı, Server Bey Ya...